Bugün iyi değildim be sevgilim!
Seni çok ama çok özledim.
Hayatıma devam ediyorum.
Hayatı dolu dolu ama sensiz eksik yaşıyorum.
Artık bedenim isyanlarda.
Yorgunum, bitkinim ve ağrılarım var.
Biliyorum hepsi duygusal boşluğumdan, yok oluşundan.
Polyanna olmayı severim.
Seninleyken oynardım, senin yokluğunda da oynuyorum.
Sanki her şey yolunda ve olması gerektiği gibi.
Değil sevgilim, inan değil!
İsyanlar var, kavgalar başladı ve savaşa dönüşmekte.
Dayanamam sevgilim.
Savaşmayı bırakalı çok oldu.
O yükü bilirim, acısını,ağırlığını.
Yatak odama giremiyorum.
Sadece giyinmek için kullanıyorum.
Yatağın üzeri kıyafetlerle kaplı.
Üzerini örttüm özlemimin sevgilim.
Çekmeceler karmakarışık, dağınık
Tıpkı içimdeki çekmecelerim gibi.
Biliyorum, farkındayım her şey yolunda değil.
Yine bu sabah salondaki koltuktan her yerim ağrıyarak kalktım.
Televizyon sen gittiğin günden beri olduğu gibi açık kalmıştı.
Olsun sen olmasan da gülümsemeyle karşıladım günü.
Perdeleri açtım, temiz havayı içime çektim.
Ama yok!
Havanın tamamını almıyordu ciğerlerim.
Reddediyordu. Peki dedim alabildiğin kadar al sen de.
Yok say, umursama hayat güzel...
Mis gibi kahve kokusu bana iyi gelecekti.
Kahvemi aldım balkona çıktım.
Öylece durdum ayakta.
Tekrar nefes ama yok yok yok!
Bıraktım, teslim oldum.
Gözyaşlarım eşlik etti teslimiyetime.
Ağlayabilmiştim sonunda.
Sen gittiğinden beri ağlamamıştım, söz vermiştim kendime güçlü olacaktım.
Gözyaşlarım meğer içimde birikmiş, onları içime akıtmışım,
Bir anda baraj patladı sevgilim. İçimin seli dışarı fışkırdı.
Ağladım, ağladım en derinlerimden...
Kabullendim iyi değildim!
İçimdeki kavgalarla yüzleşmeliydim.
Var mıydı o cesaretim?
Elbette, hep vardı!
Ama nereden başlayacaktım?
İlk önce gözyaşlarımla sonra duygularımla.
Son damlaya kadar ağladım!
Sıra geldi duygularıma;
Onları didikleyecektim, korkusuz bir savaşçı gibi.
Beni acıtan, aslında sana olan özlemim değildi.
Kırgındım!
Kalbimdi ağlayan!
Neden;
Beni sevmemiştin,
Seçmemiştin,
Gitmiştin
Yapayalnız, sevgimle ortada bırakmıştın?
Ben sende kalmıştım...
Nefes alamıyordum.
Herkese kendimi kapamıştım.
İşte o zaman sana ve kendime olan öfkemle karşılaştım içimde en derinlerde.
Öfke çok ağırdır, insanı öldürür sevgilim,
Ölüyordum günden güne!
Yüzleştim;
Salaktım, duygusal aptalın tekiydim.
Kendime zarar veriyordum.
Oysa ilişkimiz boyunca empati yapmıştım sana.
Yol göstermiş, yanında olmuştum, elinden tutmuştum.
Sen ne yapmıştın?
O an ne empatim ne sempatim kaldı sana sevgilim!
Sempatimi bırak, antipatimle karşılaştım kuytularımda.
Sonra ne zavallı olduğumla yüzleştim;
Kurban rolünü seçmiştim, çok güzel oynuyordum iç dünyamda!
Zavallı, terk edilmiş, aldatılmış, seçilmemiş kurban!
Bana hissettirdiğin ya da kendim yarattığım ve yaşadığım duygulara bak!
Öfke, kırgınlık, hüzün, antipati, zavallılık.
Hemen silkelendim.
İç dünyamdan çıktım.
Zafer benimdi yine.
Çünkü ben kahramandım.
Bu duygularımın hepsine kabul ve izin verdim.
Gerçekten nefes alabildiğimde özgürleşmiştim.
Acı bedenimden, yüklerimden kurtulmuştum.
Hayat şimdi tekrar güzeldi.
O özgürleştiğim duygularımın yerine;
Tekrar mutluluk, heyecan, sana ve herkese sempati gelmişti.
Gitmene kabul verdim sevgilim.
Git yolun açık olsun.
Benimki açık sonuna kadar.
İç dünyamdaki çekmecelerimi düzenlediğime göre,
Sıra odamın çekmecelerinde.
Derleyip, toplayacağım;
Yeni gelen;
Sensiz ama mutlu, heyecanlı ve herkesi seven kendim için...