20 Temmuz 2013 Cumartesi

Ezik miyiz Lan Biz?



Oğlum,
Tanrı önce sizi yaratmış, 
Bakmış bir eksik var,
Kadını yaratmış.
Fiziksel güçlüsünüz ya; 
Bir yerleriniz kalkmış durumda.
Gel gelelim, aklınızı kullanmada sondan birincisiniz.
Aaaaa alınmaca yok ama!
O eziklediğiniz kadınlar var ya; 
İsterlerse şeytana bile pabucunu ters giydirir.
Aslında akıllarını bile kullanmalarına gerek yok değil mi?
İki şuh bakış, iki bacak gösterisi, iki göğüs dekoltesi bittiniz, 
Dikkat edin daha yatağa gelmedik bile…
Sizde anında bir flaş patlaması, 
Mum gibi erime, terleme, 
Dellenme baş gösterir.
Tıpkı bir hastalığın semptomları gibi.
Doktor teşhisi koyar, virüs sebebiyle ateşlenme…
Bu ateşi nasıl düşüreceğinizi siz elbet iyi bilirsiniz.
Dostum,
Atalarımız demiş ki; 
Erkeğin kalbine giden yol mideden geçer,
Şimdi Sevgi Periniz de diyor ki; 
Erkeklerin kalbine giden yol yataktan geçer…
Dikkat edin ne atalarımız ne de ben akıl olayına girmedik!
Çünkü akıl oyunlarında kadınlarla yarışamazsınız…
Sizler piyasaya sürülen insanoğlunun ilk versiyonusunuz.
On yıl önceki sadece açma kapama düğmesi olan telefonlar gibisiniz.
Kadınlar sizin üst üst modeliniz, 
Karmaşık, hayatınızı kolaylaştıran, 
Vazgeçemediğiniz akıllı telefonlar misali…
Sizler kadınları her alanda kullandığınızı sana durun,
Asıl onlar var olan akıllarını kullanmaya gerek bile duymadan 
Sizleri parmaklarında oynatıyorlar!
Size istediğinizi gösterip, vermeden 
İstediklerini almakta gayet başarılılar.
Hatırlayın kadının tek rakibi vardır o da hemcinsidir!
O yüzden kadın asla ezik değildir, 
Asıl ezik olan uçkuruna köle olan sizlersiniz!
Aslında kadınlar her daim ezer ama asla ezilmez!


Saklanma...


Saklanma
Başarılarının
Güzelliğinin
Yalan gülümsemelerin ardına


Aşklarını
Kırgınlıklarını
Yaralarını
Bozgunlarını

Gözyaşlarını
Karanlık günlerini
Aydınlanmayan gecelerini
Yalnızlığını

Terk edişlerini
Kaçışlarını
Kopuşlarını
Zincirlerini

Umutsuzluklarını
Hayal kırıklıklarını
Sönen heyecanlarını
Edindiğin sertliğini

Kaybettiğin çocukluğunu
Neşeni
Yaramazlıklarını
Yalanlarını

Gizlendiğin sokakları
Sessiz çığlıklarını
İçindeki isyanları
Fırtınalı zamanlarını

Yaklaştığın uçurumları
Ölmek istediğin anları
Nefesine düşmanlığını
Tanrıya küskünlüğünü

Anlat
Seni sen yapan
Güçlendiren
Tüm acılarını…

SAKLANMA!


Şerefsizsin Be Sevgilim...



Ceza
Kaza
Bela
Neydi bana geliş amacın?

Bir meltemle geldin
Nasıl fırtınaya dönüştün
Sence kavga dövüş doğal
Bence yakıcı, yıkıcıydı

Aşkta gurursuzdun
Riyakar, yalancıydın
Umut taciriydin
Hayallerimin katili oldun

Verdiği sözü tutmayan
Karasızdın
Ne geldim ne gidebildim
Sende yer edemedim

Nasıl inandım, kandım
Sevdiğine, aşkına?
Bilemedim aşıktım
Gözüm kör, kulağım sağırdı

Her seferinde affettim
Şans verdim
Değersizleştim gözünde
Umursamadım

Öğrettin bana
Şerefsizler sevilmez
Bildirdin bana haddimi,
Salaklığımı, saflığımı

İçimde yolcu ettim seni
Arkandan dökecek suyum yok sana
Akıttığım gözyaşlarıma say
Sakın geri dönme