Var olmak ya da olmamak bütün mesele bu Can Kuşlarım. Ben de varlığımın farkındayım. Önce ruhum istedi, uyandı sonra zihnim uyandı ve yola çıktım. Bu yol gerçekte kim olduğumu iyisiyle kötüsüyle keşif yoluydu. Bu yolda engebeler, taşlar, çukurlar, kuyular, fırtınalar, yağmurlar, gelgitler, dalgalar vardı ve aslında hepsi bendim. Sonra bu keşif yolunda güneşimi keşfettim. Evet, içimde bir güneş vardı ve o Aşkım, En Kıymetlimdi. Dünyayı karış karış dolaştım ben Can Kuşlarım. Dünya zaten benim algıladığım kadar değil miydi? Yani dünya ben değil miydi? Yavaş yavaş uyandım Can Kuşlarım. Uyku çok tatlıydı. Bilmemek, görmemek, sanmak, zannetmek güzeldi ve kolaydı. Kolaycılığımı çok zor bıraktım ben. Hani bazen rüya görürsüz ve o rüyanızın içinde de uyur ve rüya görürsünüz. Rüyanın içinde rüya. İşte hepimizin olduğu gibi ben de rüyanın içinde rüya görüyordum. Yaşadığımız dünya aslında bir rüya. Biz bu rüyaya doğuyoruz ve kendi rüyamızı yaratıp yaşıyoruz. Ama o rüyada gerçeklikten kopuyoruz. Neyi nasıl algılamak istersek öyle algılıyoruz, bu da aslında bizi çıkmazlara sokuyor öyle değil mi? Ben var olduğum rüyanın içindeki rüyamdan uyandım. Siz de uyanın tek ve gerçek rüyada kalın önce Can Kuşlarım. Sonra bilinçli olarak tekrar rüyaya yatın. Ne yaşayacağınızı bilerek uyuyun ve rüyanıza girin ve yaşayın. Ben rüyamdan uyandığımda yaşamadan koptum bir süre. Etrafımdaki herkes uyuyordu ve ben uyanıktım. Yalnız kaldım, matlaştım, donuklaştım. Sonra kendi rüyamı tamamen temizledikten sonra tekrar tek gerçek rüyanın içinde kasten rüyaya daldım aranıza katıldım. Bu rüyaya ilizyon denir Can Kuşlarım. İlizyon ne demektir? Aslında var olmayan bir şeyi varmış gibi görmek ya da var olduğunu sanmak. Kasten uykuya yattığım içinde şimdi hayatımda olmasını istediğim ne varsa rüyamda varmış gibi sanacağım, zannedeceğim, yaratacağım ve yaşayacağım. İşte bütün mesele bu; olmak ya da olmamak. Şu an ben bu rüyada bilinçli varım. Beğenmezsem, rüyamdan uyanır, temizler ve tekrar rüyaya dalarım. Rüya benim değil mi? Alabildiğince özgürüm ama bunu gerçekten bilmek gerekiyor. Bu anlattıklarım size deli saçması mı geliyor Can Kuşlarım? Eğer öyle ise lütfen içinize dönün ve dinleyin belki size ses verir. Ama uykunun rehaveti malum. Uyku mahmurluğu ile ya da uykunuzun derinliği ile alakalı bir durum bu. Ama hatırlayın, er geç uykudan uyanır, hatta ve hatta gördüğümüz rüya ne kadar güzel olursa olsun keser ve günü yani aydınlığı yaşarız. Biz uyumaya değil aslında uyanmaya kodluyuz. Hiç düşündünüz mü geceleri yattığınızda neden her seferinde farklı rüyalar görüyoruz? Çünkü öyle, neden hep aynı rüyayı görelim ama nedense hayatımızda hep aynı şeyleri yaşamaya takıntılıyız. Aslında rüyanın içinde yaşıyoruz ve o rüyanın içinde kendi rüyamızı yaşıyoruz ve yaşadığımız rüyamızda geceleri yatıp, uyuyup rüyaya dalıyoruz. Fark etmemiz lazım rüyada olduğumuzun. Bu da aslında bir nevi heplik ve hiçliktir. İstersek var oluruz istemezsek ölürüz. Öyle ise rüya rüyadır, yani bir nevi hayaldir, orası bizim serbest alanımızdır ve orada alabildiğince özgürüzdür. İstediğimizi düşünür, yaratır ve yaşarız. Kısıtlamaları biz yaratırız ya da kolektif bilinçle bütünleşiriz. Böyle bir zorunluluğumuz yok. Hem toplum içinde aynı zamanda onun dışında yaşayabiliriz, bu da bizi sınırsız özgür yapar. Bu da tekrar söylüyorum olmak ya da olmamaktır. Şimdi siz bu meseleye kafa yorun Can Kuşlarım isterseniz tabi. Dünya üzerinde birçok varlık var bunu fark eden, uyanan, hem toplumun içinde hem de dışında yaşayan. Öyle ise vardır bir sebebi, evrende var olmayan bir şeyi bizler kısıtlı zihnimizle bilemeyiz hatırlayın. Bunca insan buna uyandıysa sizler de uyanabilirsiniz çünkü hepimiz biriz. Boşuna ben bunları size anlatmıyorum ve diğer uyanmış insanlar dört bir koldan çalışmıyor. Bir sebebi var. Hep birlikte yükseleceğiz ve iyiyi, güzeli yaratıp yaşayacağız. Bilginin saklandığı dönem bitti. Zaman bilineni paylaşma zamanı. Bunca insan bunları size anlatıyorsa vardır bir sebebi. Lütfen düşünün, hissedin çünkü bu bilgiler sizin de hücrelerinizde saklı. Bizler sadece onların çözülmesine yardımcı oluyoruz, yardımı kabul ederseniz. Uyanan kişiler çoktur ama şimdi kolektif bilincin uyanma vakti. Ben içimdeki size duyduğum sınırsız sevgimle bunları anlatıyorum. Hep dediğim gibi ben uyandıysam, siz de yapabilirsiniz. Ben sizim siz de bensiniz öyle ise hepimiz biriz.
Ben Yaratıcı Hayalci Sevgi Periniz sizi sınırsız ve özgürce seviyorum tıpkı bilinçli rüyamdaki özgürlüğümü ve sınırsızlığımı sevdiğim gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder