Zekâ çok önemlidir değil mi Can Kuşlarım? Her şeyi zekâmız el verdiğince algılarız netice. Peki, algılayamıyorsak ya da algılamayı seçmiyorsak geri zekâlı mı oluyoruz? Hayır, hayır, kıt zekâlı oluyoruz ama J Valla. Sizi bilmem ama ben gayet zeki bir varlığımdır. Her şeyi çabuk algılarım, öğrenirim hatta ve hatta duygusal zekâm bir hayli gelişmiştir. Ama bu benim kıt zekâlı olduğum gerçeğini örtemez. Evet, itiraf ediyorum; kıt zekâlıydım. Bu beni ne salak yapar ne de geri zekâlı ama hayatımın kıtlığının yegâne sebebidir. Zekâ zihinle ve algıyla alakalıdır. Benim de zihnim kıttı öyle ise zekâm da kıtlığa mahkûmdu. Öyle ise evrensel zihnine ulaşamayan herkes kıt zekâlıdır. Bütünü algılamayan kıtlıktadır. Bütün algılamak söz gelimi bir elmayı gördüğümüz şekilde bütün, ısırılmamış, kesilmemiş şekilde algılamak değildir. Onu bütün boyutlarınla algılamaktır. Ama algılarımız tıkalıdır bizim. Biz sadece kısıtlandığımız, sadece algıladığımız boyutta elmayı algılayabiliriz. Oysa bizim algılayamadığımız boyutları vardır. Hayatın ya da yaşamın da olduğu gibi. Biz tümden gelmeyiz sonuca nedense, tüme varıma odaklıyızdır. Yani şöyle diyemeyiz; evren sınırsızdır öyle ise ben de sınırsızımdır, evrende her şey hem vardır hem yoktur öyle ise ben de hem varım hem de yokum. Onun yerine benim algım sınırlıdır, öyle ise evrende sınırlıdır hatta ve hatta evrende sadece dünya, cennet ve cehennem vardır ya da benim olan vardır, olmayan yoktur deriz. Küçük parçadan büyük parçaya ulaşmaya çalışırız. Kendimizi küçük kördüğümüz içinde algımız da küçücüktür. Oysa bütünden, büyük olandan gitsek aslında kendimizin de ne kadar büyük olduğumuz, evrenin parçası olduğumuz ve evrende olan her şeyin aslında bizim olduğumuz gerçekliğine varacağız. Ama biz hala kısıtlı zekâmız, zihnimizle algıladığımız vardayız yani kıtlıktayız. Algılarınızı genişletin.
Mesela algıda seçicilik diye bir kavram vardır. İşte ben bir de kıt zekâmla hep yokluğu algılamayı seçmiştim. Hay ben kıt zekâmın içine…J Hayır, zaten zihnim sınırlı, dolayısı ile algım da sınırlı bir de üstüne üstlük algım yokluğa âşık olmuş, talip olmuş bir de evlenmiş. Ah boşanmak ne de zor oldu, kocamdan bile bu kadar zor boşanmadım ben inanın. Kıtlığım o derece yanııııı J Sonra zihnimin ve algımın duvarlarını yıktım, sınırları sildim, algımın odak noktalarını değiştirdim. E tabi bir hayli zaman aldı bu ben de, işte matlığım ve donukluğum bu döneme rastlar. İçinde iletişim halinde olduğum dünyayı algılayışımda değişti. Çünkü onun içinden de çıktım, bir süre gözlem yaptım, gerçekte nasıl bir arena olduğuna, orada ne haltlar karıştırdığıma, hayatımı ne hale getirdiğime, hepsine hepsine baktım. Sonuç mu? Fer feciydi Can Kuşlarım. İnanın yüzleşmek kolay değildi ama değiştirmek çok keyifliydi. Şimdi tekrar hayatın içine girdim, rol alıyorum bizzat, bakalım sonuçları ne olacak. Eminim çok güzel olacak. Yaşadıkça sizlerle paylaşacağım. Sizlere fener olacağım sizler de değişecek, genişleyeceksiniz eğer isterseniz.
Ben Yaratıcı Büyük Hayalci Sevgi Periniz sizi algılayabildiğim kadar yani sınırsız seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder