Sevgili Can Kuşlarım, sonunda dünyaya iniş yaptım. Çok şükür iniş takımlarım gayet sağlamlaşmış, yumuşak ve sağlam oldu. Evet, Yaratıcı Büyük Hayalci, Sevgi Perisi ilizyon oyununa dâhil oldu tekrar. Bir süre oyundan çıkmam gerekti. Dışarıdan oyunun bütüne bakıp, fark etmem gerekti. Ben çıkmayı tercih ettim ama doğru yol bu mudur bilemem. Her zaman dediğim gibi benim yolumdu. Oyundan çıktığım için, zorlandım, bunu zaten sizlere anlattım. Oyunu bütünüyle fark ettim. Fark etmek için de hayalciliğimi de bir süreliğine bırakmalıydım. Çünkü hayallerim hiç de tamamen pozitif değildi. Bir nevi hayalci kimliğimi revir odama aldım. Şifa gibi. Şifalandırdım. Hayalci kimliğimin hayatıma zarar inançlarını, yargılarını, beklentilerini temizlemem gerekliydi. Çünkü bu kimliğim, kötüyü yaratmaya eğilimliydi hatta ve hatta zaafları vardı. Temizlendi, tamir edildi, yeniden kodlandı. Tamamen pozitife kodlandı kendisi J Yani bundan sonra her zaman ve daima benim hayal gücüm iyiye ve güzele odaklıdır. Bu noktaya hemen gelmedim. Can Kuşlarım biliyor musunuz, benim için iyi aslında kötü olan her şeydi L Önce bunları değiştirdim. Gerçekten iyi ne ise onları fark ettim, benimsedim ve kodladım. Bu bir çalışma sürecidir ve bu süreçte yaşamak zorundaydım, düşünün halimi bir benim. Bir nevi nefes alan bir organizma misali dolaştım aylarca. Çünkü hayalciliğim benim çok önemli bir parçamdır. Onu bırakınca donuklaştım, matlaştım. Öyle gerekiyordu, böylece matlığı ve donukluğu da deneyimledim. Sonra Büyük Hayalci kimliğim iyileşince tekrar içimde aktive ettim ama bu sefer önüne yeni bir isim ekleyerek. Evet; ben Yaratıcı Büyük Hayalciyim. Çünkü ben yaratmak için hayal ederim. İyiyi, güzeli hayal ederim ve yaratırım, hayatımın gerçekliği haline getiririm. Yani çekim yasası Can Kuşlarım. Düşünürüm, hayalimde görürüm, duygusunu hissederim ve çekerim. Evrensel çekim yasası budur. Boşa hayal kurmam ben. Hayalimi kurarken önce çok net istediğime karar veririm. En son noktasını belirlerim. Başlangıç ve oluş noktası nettir ve oluş noktasındaki duygumu içimde olmadan hissederim ve hissettiğim anda o kuantum alanımda anında oluşur ve aradaki süreci düşünmem bile. Zaten yarattığım şey bir şekilde olacaktır. Onu Sevgili Evrene bırakırım. Tabi bu hayal ettiğim her neyse onun olacağına derinden inanırım, bir an bile şüphe duymam, duyarsam üzgünüm olmaz olursa da tam olmaz, olamaz. Ben yaratıcılığıma güvenirim. Bizler yaratıcı varlıklarız Can Kuşlarım. Odak noktalarınızı belirleyin. Benim bütün odak noktalarım varlığadır. Hayal gücümün de odak noktası varlıktır, olmaktır. Ama iyinin, güzelin, zenginliğin, başarının, aşkın, mutluluğun, huzurun varlığına ve çokluğuna odaklıdır. Öyle ise ben benim ve Yaratıcı Büyük Hayalciyim, ne istersem onu hayal eder ve yaratır, yaşarım peki ya siz Can Kuşlarım? Hatırlayın, ben sizim siz de bensiniz, öyle ise siz de yaratabilir ve yaşayabilirsiniz. Zaten bunu hali hazırda yapıyorsunuz ama odak noktalarınız, inançlarınızın, yargılarınızın izin verdiği derece. Şimdi şundan çok net emin olabilirsiniz; şu anda ne yaşıyorsanız önce bunu fark etmeden hayal ettiniz, düşündünüz, yarattınız ve yaşıyorsunuz. Her şey yolundaysa sorun yok ama sanmıyorum öyle ise, lütfen içinize bir dönün bakın ve zihninizin çekmecelerini bir karıştırın düşünceleriniz ne yönde, varlıkta mı yokluk ta mı? Lütfen şu andaki sizi bir algılayın. Siz kimsiniz. Hatırlayın, siz inançlarınızdan, yargılarınızdan, düşüncelerinizden ibaretsiniz ve bunların hepsi zihin çekmecelerinizde. Zihnimiz ana kumandamızdır ve ölümsüzdür. Ama ben küçük yani dünyasal zihnimi öldürdüm çok şükür, evrensel zihnimle varım. Evren sınırsızdır öyle ise benim zihnimde sınırsızdır. Sınırlarınızı kaldırın Can Kuşlarım. Ben yaptım oldu J Sıra sizde.
Ben Yaratıcı Büyük Hayalci Sevgi Periniz Sizi çok ama çok seviyorum kendi yarattığım güzel hayallerimi sevdiğim gibi.
Aramiza tekrar hosgeldin:-)
YanıtlaSilGerçekten de çok hoş geldim kuşum, şimdi hep beraber iyiyi güzeli hayal etme ve yaşamada sırada.
YanıtlaSil