Üzülme!
Dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları
söyleme bana
Elinde olanlardan
bahset can!
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz
mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek
mi?
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta...

* Mevlana

14 Ocak 2012 Cumartesi

Gidene ve Kazıklara Hoşça Kal :)

Sevgili Canım Can Kuşlarım, hayatınızdan gidenler olmaya başladı mı yoksa Ocakla birlikte çoktan çekildiler mi? Sakin olun, olması gereken oluyor. 2012 ile eski enerjilere veda çok hızlı şekilde başladı. Enerjiler bittiyse, çekilmeler olacaktır, bu çok doğaladır. Gitmeleri gerekmektedir, gidecekler ki yeni enerjilere yer açılacaktır. 2012 ile sevgi çağı bizzat, resmen başlamıştır. Saflar belirlenmiştir. Sevgi ve sevgisizlik safı.  Işık safı, karanlık safı. Bu tabirler kötü değildir. Sadece seçimlerden ibarettir. Işığı ve sevgiyi seçenler başka bir hayat, karanlığı seçenler başka bir hayat yaşayacaktır. Sevgiyi, ışığı seçenler iyiyi ve güzeli deneyimleyeceklerdir. Karanlığı seçenler ise, biraz daha orada kalacak ve öğrenmeleri gereken dersleri alacaklar, sınıfları geçecekler ve ışığa gelecektir. Bu durumda karanlığı seçenler müstakbel ışık ailesi üyeleridir. Her iki safın üyeleri aynı yerde ama farklı şekilde yaşayacaklardır. Bu sebepledir ki  hayatınızdan kişiler çıkacaktır ve yenileri gelecektir. Gidene koşulsuz kabul verin. Seçiminiz ya da seçimleri ne olursa kesinlikle iyidir. Giden kendi deneyimini yaşayacaktır, siz de kendinizinkini. Zaman çok çabuk ilerlemekte ve olaylar da durumlar da zamana adeta ayak uydurmaktadır. Her şey bir anda olmaktadır. Değişimler göz açıp kapama mesafesinde yaşanmaktadır. O yüzden düşüncelerinize, duygularınıza ve söylemlerinize dikkat ediniz çünkü bir anda hayatınız gerçekliği olacaklardır. Lütfen ama lütfen olumlu düşünün. Zihnimiz var ya hayatımızın kumandasıdır ona göre. Ana kumanda nereye giderse yaşamımızda oraya gider hatırlayın. Ana kumanda kötüye alışıksa yandınız ki hem de keten helvası gibi J Ki öyledir de. Zihnimizin yani ana kumandamızın katmanları, katmanlarının algı katmanları ve algı katmanlarının odak noktaları vardır. Çoğunluğumuz odak noktası yokluktur, fakirliktir, yoksunluktur ve kötüdür. Hemen hayatınızı şöyle bir gözünüzün önünden geçirin size ipucu verecektir odak noktanızın kıblesi hakkında. Kötüye, olumsuza odaklıyızdır bizler. Kıblenizi ilahi aşka ve sevgiye yani iyiye, güzele ve pozitife çevirin Can Kuşlarım yoksa az sonra kazıkların acısını bir bir değil bir arada hissedeceksiniz. Üçü bir arada J Acı, fakirlik, kötülük. İster misiniz? Bilmem ki belki de istersiniz. Ne de olsa özgür irade. Ben mi? Bütün odak noktalarımı pozitife, ışığa ve sevgiye çevirdim kodladım. Ne de olsa beynim bir bilgisayar. Özgür irademle format attım J
Kötü anılarımı zaten çöp kutuma atmıştım böylece sildim gitti. Zihnimizde kodlarımız var Can Kuşlarım farkında mısınız? Hepsini çözmek zorunda değilsiniz ama hayatınızı zora koşanları değiştirmek de fayda var. Ben hızımı alamayıp, formatı geniş tuttum, zihnim bir süreliğine error verdi J Bir süre isimleri bile hatırlayamadım ama çok şükür düzelttik kaportayı J Benim kaporta baya bir ışıldadı çok şükür. Hak ettim ben bunu, çok çalıştım, çok. Ben yapabildiysem sizler de yapabilirsiniz. Bunu kitap da ayrıntılı olarak anlatacağım sizlere bekleyin. Şu an ben de değişim ve dönüşme dönemindeyim. Tamamlanınca kitap yazılacaktır, bir çırpıda, nefes alma süresinde, geceyle gündüz mesafesinde çünkü hepsini ben yaşadım ve hafızamda.
Ben ismini hak etmek için çok çalışan ve hak eden Sevgi Periniz sizi çok ama çok seviyorum Can Kuşlarım. Hatırlayın; yalnız değilsiniz, seviliyorsunuz. Tanrı ve bütün ilahi ulu ışık varlıkları tarafından kollanıyorsunuz. Sadece safça ve sevgiyle talep edin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler


Osho

‎''Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi
yoktur. Birçok kere birçok şey insanları yanlış yola yönlendirir çünkü doğru
kapıya gelmek için birçok kere yanlış kapı çalınır. Hayat böyle...

Eğer ilk seferde doğru kapıya rastlanılırsa onun doğru
olduğu anlaşılamaz. Her yer, her şey kırmızı olsa başka hiç bir renk olmasa
kırmızının ne olduğunu kimse bilemezdi. O yüzden son tahlilde hiç bir çaba
boşuna değildir. Her çaba kişinin gelişiminin doruk noktasına ulaşmasına katkı
yapar. İnsan asla kararsız olmamalı... Yanlış yola sapmak endişe yaratmamalı.
İşte bu önemli bir sorundur. İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları
öğretiliyor.

Onlar yanlış bir şey yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, hiç
bir şey yapmıyorlar, hareket kabiliyetini yitiriyorlar. Mümkün olduğu kadar
hata yapın. Ama bir şeyi unutmayın. Aynı hatayı tekrarlamayın. O zaman gelişirsiniz.
Yoldan sapabilmek özgürlüğünüzün bir parçasıdır. Bu doğru, bu yanlış diye bir
şey yok. Hayat o kadar kesin değil, onu bu kadar kolay etiketleyip
sınıflandıramayız. Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğu bilinen
bir eczane değildir. Hayat bir gizemdir, her an tetikte olunmalıdır. Neyin
doğru neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenilemez.
Hayat çok hızlı ilerler dinamiktir, iki an asla birbiri ile aynı değildir, o
yüzden bu anda doğru olan bir şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir. Bu
değişen hayata nasıl tepki verileceğine kişi o anda karar vermelidir.

Hayat böyledir..
Onun için hazırlık
yapamazsın..
Onu hazır bir şekilde
bekleyemezsin..
Güzelliği bu, anlamı
bu.
Her zaman şaşırtır ve
sürprizlerle gelir.
Her anın sürprizlerle
dolu olduğunu ve önceden hazırlanan hiç bir yanıtın uygulanabilir olmadığını
görürsün...
Eğer gözlerin varsa…''


UBUNTU :)

UBUNTU :)
Afrika'da çalışan bir Antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvalara ilk ulaşanın ödülü o meyvaları yemek olacaktır.Onlara "hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak" der.O anda bütün çocuklar elele tutuşur, koşup ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyvaları yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu yanıtı verirler; Bu UBUNTU'dur. Nasıl olurda diğerleri mutsuz iken birimiz o ödülü yiyebilir ki ? Ve UBUNTU'nun anlamını açıklarlar onların dilinde UBUNTU "Ben biz olduğumuz için ben'im" demekmiş

Bob says

Bob says
Onun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa kabul edersin ki; insanlar hata yapar onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir. Kalbini. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil.
Dünyayı daha kötü hale getirmeye çalışanlar bir gün bile durmazken, ben nasıl durayım?

Ömer Hayyam;


Evvela;

Benim rızam olmaksızın

Dünyaya getirildim.

Hayatta;

Hayretimden başka bir şeyim artmadı

Sonra yine elimde olmadan

Bu dünyadan göçeceğim

GELMEKTEN, KALMAKTAN, GÖÇMEKTEN

Maksat ne?

Hala anlamış değilim!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı