Sevgilim yolculuğumdan döndüm, limana yaklaşmak istedim ama izin veremedin. Çünkü çoktan o limanın başka bir sakini vardı. Evet, sakindi, uysaldı. Oysa ben isyankârdım, asiydim, fırtına yaratırdım. Sana giderken tembih ettiğim her şeyi yapmışsın, yapmışsın da sigarayı, içkiyi çoğaltmışsın. Artık bir sakinin de var demirlemiş sana hem de kopmamacasına. Nasıl olmuş bu anlayamadım, nasıl da benim yerimi almış sende, bu kadar çabuk? Ama beni öldürmemişsin içinde. Hala içinde ben yaşıyorum yanın da o. Mutlu değilsin. Gözlerinden anladım bunu, zaten dudaklarından dökülen cümleler de anlattı seni bana. Üzme onu demiştim sana giderken, üzmemeyi seçtin sende. Anladım o daha hiçbir şey yaşamadan kanadı kırılmış, güçsüz bir kuş. Yaralamak istemiyorsun, korkuyorsun, vicdan yapıyorsun. Ama henüz hiç bir şey yaşamadan bile kırılmış, güçsüz sakinin, senin limanında nasıl sağ kalabilir? Kalabilir evet, ama hep sen kendinden verirsin ve sonunda sıkılırsın. Severim zamanla sanıyorsun ama yanılıyorsun. Seni vicdanın teslim alacak ve hapis edecek. Hani bana demiştin ya o gece gözyaşlarını sevmem diye ama o ağlayınca dayanamadın değil mi? Cazip geldi sana senin için ağlaması. Şimdilik belki evet peki ya sonra? Sana bağımlı bir sakin, seni ne kadar mutlu edecek? Senin limanın sakin değildir ki oysa. İçinde fırtınalar kopar, seninle başa çıkabilecek mi? Sen şimdi onu kırmamak için çabala ama fırtınalarına denk geldiği her an savrulacak, dağılacak, kırılacak ve solacak.
Sevgilim ona toz kondurmuyorsun, haklısın o çok saf, temiz sana muhtaç değil mi? Ama unutma hiçbir kadın aslında saf değildir. Akıllıdır hem de çok. Döndüğüm de isyan edebilirdim, kıyameti koparabilirdim ve seni bunaltabilirdim ya da ben de salya sümük ağlayabilir, yalvarabilirdim. Sonuç ne olurdu bilemiyorum. Ama tercih etmedim. Senin gibi bir sürü fırtına, kasırga atlatmış ben, gözyaşlarına sığınmayı, yalvarmayı bırakalı çok oldu.
Ben aşkın, tutkunun ne olduğunu bilirim hem de iyi bilirim. Yaşıyor musun o aşkı, o tutkuyu. Onu da görmek için günleri, saatleri hatta dakikaları sayıyor musun yine? Senin yanında yokken meraktan çıldırıyor musun, kıskançlık krizlerine giriyor musun? Çılgınca sevişiyor musun onunla? Eğer öyle ise bir dakika daha durma evlen onunla. Ama öyle değilsin biliyorum. O zaman yapma, devam etme böyle daha çok üzeceksin onu. Çocuk için mi evleneceksin, hani şu çok istediğin kız çocuğu için? Mutsuz olacağın bir evlilikten olma kız çocuğu. Aşk çocuğu olsun kızın. Olsun diye olmasın. Yanlış yoldasın ama bu sefer yalnız değilsin, bir serçeyi de yanında sürüklüyorsun. Bana sorduğun soruyu şimdi ben sana soruyorum ne suçu var o çocuğun? Ama seçim senin ve onun. Ben karışmamam. Belki de mutlu olursunuz kim bilir. Umarım olursunuz. Biliyorum ki bir başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulamaz. Belki de aradan o yüzden çekildim. Ama benim mutsuzluğum ne olacak?
Ben hayatıma devam edeceğim, hep yaptığım gibi. Yine mutlu olacağım şimdi olmasam da. Dünya da tek kadın ben olmadığım gibi tek erkek de sen değilsin değil mi? Beni düşündüğünü biliyorum boş ver. Hayatına bak ben öyle yapacağım. Seninle olmasam da sana hep sağdık kaldım ama artık bağlılığım bitti sanırım. Ne garip değil mi? Aslında bağlılık ne bir imza ne de bir yüzükle ne de ortak bir evle olamıyor maalesef. Bağlılık kalple, aşkla, tutkuyla oluyor. Şimdi bende ki aşkı, tutkuyu sana bırakıp gidiyorum. Kalbim ben de kalsın ki bir başkasını da sevebileyim. Tekrar âşık olabileyim, mutlu olabileyim. Benim için asıl yolculuk başlıyor. Size yolculuğunuzda mutluluklar diliyorum gerçekten. Mutlu olursanız, yüzümde tebessüm olur, ben demiştim demek istemem.
Sigarayı azalt, bazen nefes alamıyorsun bu yüzden. Sabahtan başlama içmeye. İçki acılarını unutturmaz. Yemek yemeği unutma, unutuyorsun, baş ağrını tetikliyor. Artık bu konuda sen azarlayan, kızan ve bağıran ben olmayacağım. Seni hiç düşünmediğimi, önemsemediğimi, bilmediğimi sansan da aslında seni hep bildim, önemsedim.
Geçen sefer giderken bana açık kapıdan gitmiştim, şimdi ise hiç açılmayan kapının önünden gidiyorum. Demek ki sıra başka bir aşk kapısında. Asıl yolculuk başladı.
Hoşça Kal !