Cindrella masalını bütün kızlar gibi küçükken çok severdim. Sonra büyüdüm yaşadığım kendi seçimlerim olan deneyimlerim Cinderalla olamayacağıma inandırdı beni. Hatta bunun tam da ilizyon olduğuna karar vermiştim ki keskin bir u dönüşü yaptım. Bundan bir ay önce yıldız bilgini arkadaşım astroloji haritama bakarken Cindrella günümü görememiş, bense gülmüştüm. Ama sonra geçen akşam yaratıcı olarak ben Modern bir Cindrella masalı yaratmaya karar verdim. Tabi buraya step by step geldim. Önce hayatımda inanmadığım, kimseye hissedemediğim aşkın eksikliğini hissetmeye başladım. Sonra uzun zamandan beri küs olduğum aşk filmlerini izlerken buldum kendimi. Eve kapanmıştım. Hiç bir şey yapmıyordum. Aşk istediğime karar verişim muhteşemdi. Evet, aşk istiyordum. Aşk aşk, aşk. Hayatımdaki tek eksik olan şey. İsyankârdım ki ben nasıl olacaktım. Olsun belki isyanlarımı bastırırdı bu aşk. Ben aslında romantik de sayılmazdım. Olmak istiyordum ama. Hayatımın yarısına gelmişken aslında yeni başlamışken yaşamaya tam da zamanıydı aşkın. Evet, zamanı gelmişti. Aşk benim için o Kaf dağında, altın bir kafese kilitlenmiş ulaşılmaz çok değerli bir elmastı. Olsun ben de modern zaman Simurg değil miydim? O zaman bu değere yaraşır bir adam olmalıydı. Sensey’e bu isteğimi anlattım ve artık zamanın geldiğini söyledim. O da bana rehberim olarak yaratma yeteneğimi kullanmamı söyledi. Kesinlikle yaratmalıydım. Kendini baştan yaratan biri olarak aşkı mı yaratamayacaktım ki. Oturdum canım dostum, içimdekileri döktüğüm, sırdaşım bilgisayarımın başına ve başladım yaratmaya. Yazdım da yazdım. Vay kendim bile hayal gücüme şaşırdım. Boşuna adım Huge dreamer değildi ne de olsa. Ben yazarken bile çok mutlu olmuştum, yaşarken neler olurdu acaba? Bitti. Sensey aldı beni karşısına başladık sorgulamaya. Ben ilk yıkıntımı daha ilk yaratımımda yaşadım. Yarattığım adama kendimi layık görmüyordum ki. Onun içim yeterli, değerli ve başarılı da değildim. Oysa ben her alanda değerli yeterli başarılı değil miydim? Yıkıldım. Bazen bir sürü şeyler bekleriz hayattan ama altta verdiğimiz sinyalleri görmeyiz, göremeyiz. Olmayınca da kadere isyan ederiz. Oysa tek isyan kendimize olmalı. Saatlerimi aldı bu adama laik olduğuma ikna olmam. Kalem kalem yazıp duygusal arınma yaptım. O günüm baş ağrısı ile geçti. Enerjimi âşık olduğum adama göre yükseltim. Oturması biraz zaman alacak. Ama bugün hal ve tavırlarıma bakıyorum da şaşırıyorum. Yürüyüşüm, konuşmam değişti. 21 günün sonunda neler olacak sizinle paylaşacağım. Artık gerçekten de süper ligdeyim ve çıtır çerezlerle geçirecek bir dakikam bile yok. Mavi boncuk dağıtmayı seven ben bugün hiçte yapmak istemedim. Sanki ağırlaştım. Yalnız aklımda bir soru var. O kadar eminim ki tam da istediğim aşkın bana geleceğine; acaba orada mutlu olabilecek miyim? Yoksa yine gitmek isteyecek miyim? Hepsini Cindrella masalımın gerçekleşmesini, yaşadıklarımı sizinle paylaşacağım. Beni takipe devam. Yazının sonunda size bu konuda olumlama örneği vereceğim, devamını siz getirin ve hayatınızın her alanına uygulayabilirsiniz. Ama lütfen iyi düşünün.
Halit mi? Halit’i sevdim hem de çok ama dedim ya aşk yoktu. Halit kötünün en iyisiydi. Benim için yeri hep farklı, özel olacak. Ama ben artık en iyisini istiyorum ve buna layığım. Peki ya siz?
Sizi seviyorum, yıkımlarımı, büyük hayallerimi, Cindrealla masalımı sevdiğim gibi.
OLUMLAMA
Şimdi şu anda tam da zamanında aşığım. Niçin tam da zamanında? Çünkü zamanı geldi. Niçin zamanı geldi? Çünkü mutlu olmak istiyorum. Niçin aşk mutluluktur? Çünkü……...
Niçin o adama aşığım? Çünkü…….
Olumlamanız bittiğinde bir bakın bakalım âşık olduğunuz adam sizi ister mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder