Can Kuşlarım, Rab için ettiğim dansa eşlik eder misiniz? Ona şarkılar hediye ediyorum. Her an onunla konuşuyorum, sanki karşılıklı sohbet ediyoruz hayallerim, isteklerim, sıkıntılarım, mutluluklarım üzerine. Hem dert hem sevinç ortağım benim. Neticede beni yaratan o değil mi? İsyan etmeyeli çok oldu ona. Artık yaşadıklarımın sorumluluğunu üstlenmeyi öğrendim. Bugüne kadar ne yaşadıysam iyisiyle kötüsüyle benim yaratımlarımdı. Sevgilim müdahale etmedi bana, özgür bıraktı. Ben kötüyü yaratıp yaşamayı seçtim karışmadı, yaşamama izin verdi. Çünkü biliyordu ruhumun bundan öğrenecekleri vardı. Sonra iyiyi yaratıp yaşamayı seçtim yine karışmadı ama beni hep destekledi. Onun yolunda ilerlerken ışık oldu içime. Sohbetlerimiz genelde sevinçlerim, ona olan teşekkürlerim ve aşkım üzerine. Çoğunlukta onunla konuşurken içimi sıcaklık kaplıyor, kalbim pır pır heyecandan atıyor. Ama bazen hüzünleniyorum, gözyaşlarıma hâkim olamıyorum. Onu yani özümü, kaynağıma duyduğum derin özlemi dillendirdiğimde hüzünleniyorum. Bunu ben şuna benzetiyorum; hani yurtdışında gurbetçisinizdir ve yuvanıza yıllardır gidememişsinizdir ya da toprağınızın kokusunu duyumsarsınız, gidince toprağı öpeceğim dersiniz ya da sıcacık ana kucağınızı, baba ocağınızı özlersiniz burnunuzun direği sızlar, gözlerinizden yaşlar damlar usul usul, işte öyle hissediyorum. Sevgili Mevlana bir hükümdara’ senin hükümdarlığın ölünce bitecek, oysa benimki ölünce başlayacak’ demiş. Ne güzel de söylemiş. Benim öldüğüm gün Aşkıma döndüğüm gündür. Bunu çok iyi biliyorum. Ama şu an ölmeye hiç niyetim yok. Ben bu hükümdarlığı burada yaşayacağım, zaten de yaşamaya başladım. Ah Can Kuşlarım keşke sizler de benim gibi hissedebilseniz o zaman anlardınız cennet için ölmek gerekmediğini. İçinde Rabbini hisseden varlığa her yer cennettir. Allah her yerdedir, içimizde, aldığımız nefeste, sağlıkta, hastalıkta, zenginlikte, fakirlikte. Allah’ı bilen, hisseden, ondan korkmayan hatta onu kucaklayan her varlık aldığı nefesi bırakırken temizleyerek bırakır, havayı berraklaştırır, hastalığı sağlığa çevirir, fakirlikte bolluk bereketi yaşar. İşte bazen gözyaşlarıma izin veriyorum. Onun dışında hep gülüyorum, onun için dans ediyorum, kutlama yapıyorum. Siz hiç Allah için dans ettiniz mi? Sizce bu günah mıdır? Sizce Allah ile iletişimin tek yolu dualar mıdır? Onunla isteklerimiz, istemediklerimiz, sıkıntılarımızdan kurtulmak için, şükretmek için mi konuşursunuz? Hiç sadece, yaratıcımız olduğu ve ona âşık olduğunuz için iletişim kurdunuz mu? Canım Aşkımla nasıl bir ilişkiniz vardır? Alış veriş ilişkisi mi, korkuya dayalı bir ilişki mi yoksa saf aşk, sevgi bağı olan bir ilişkiniz mi vardır Can Kuşlarım? Ben korku dışında hepsini yaşarım çünkü korkmam. Neden korkayım ki aşkla bağlıyım ben ona aşkımı sundukça safça, o da bana aşkını yansıtır. Ne de olsa ne verirsen onu alırsın. Değişmez bir evrensel kuraldır bu. Siz de konuşun Can Kuşlarım ama dikkat edin; bir kerede kendinizi unutun bu sohbette, başrolde siz değil o olsun. Sevginizi anlatın. İçinizden ne geliyorsa öyle gösterin, Canım Aşkım bunu hisseder. Bunu bilmiyorsanız; yine ondan yardım isteyin, içinize gelecek ve sizin içsesiniz olacak ve öğretecektir. Tanrı bizim tek gerçekliğimiz Can Kuşlarım.
Şimdi yazıyı bitirmeliyim çünkü kutlamam yarım kaldı, biraz daha kutlayacağım En Kıymetlimin varlığını ve ona olan aşkımı. Duyuyor musunuz müziğin sesi? Tek yürek Tek Sevgi…
Ben Sevgi Periniz, sizi çok ama çok seviyorum Aşkımı sevdiğim gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder