Durun bir dakika yafuuu, bir yerde yanlışlık var. Neden bütün günlerimiz, gecelerimiz planlanmış ben anlayamadım. Bir dakika ben oynamasam mı bu oyunu? Biz yatmak ve kalkmak arası yaşıyoruz farkında mısınız? Yat, kalk, sonra tekrar yat ve tekrar kalk. Eeeee?
Saat dilimimiz neden yirmi dört saat? Çok az hem de çok az. Sizler de kendinizi kısıtlanmış hissetmiyor musunuz? Ben bunu fark ettiğim zaman çok ürktüm. Everensel saat diye bir kavram var hiç duydunuz mu acaba Can Kuşlarım. Tabi yanı sıra dünyasal saatimiz var. Neticede saat her şekilde var ama evrendeki saat sınırsızken, dünyasal saat sınırlıdır hem de yirmi dört saatle. Vay anasını sayın seyirciler J Bizler aslında evrensel varlıklarız, dünyaya ziyarete geldik, tekâmül ediyoruz. Sınırsız zaman diliminden birden kısıtlı bir zaman dilimine geçen varlıklarız, tıpkı bedenlere girdiğimiz gibi. Yaşadığımız dünya sınırlamalarla dolu. E tabi burada yaşarken evrensel olan her şey ile bağlarımızı örtülüyoruz. Koparmıyoruz ama yapamayız bunu yoksa özümüzü kaybederiz. Şimdi evrensel zihnimle ben dünyasal saati idrak edince baya bir sınırlandırılmış, hapsedilmiş hissettim. Evrende sınırsızlık, özgürlük vardır oysa dünyada tam tersi. Ama yapacak bir şey yok fark ettiğim bu durumu sevgiyle kabullendim. E çünkü evrende her olana kabul verme yolunda isyankârlık olmaz değil mi?
Ya Can Kuşlarım bizler nelerden feragat etmişiz şu dünya için amanın. O yüzden kendimizi yerden yere vurmayı bırakıp takdir etmeyi öğrenmeliyiz derhal. Sınırsızlıktan sınırların içine girmek, sıkışmak hiç de kolay değil, biliyorum, hissettim bunu. Zaten zamanla son zamanlarda çok derdiniz var değil mi? Sanki bir anda geçiyor, göz açıp kapayıncaya kadar bir bakıyorsunuz yataktasınız, günler, haftalar, aylar geçmiş ama siz hala yapmak istediklerinizi yapamamış durumdasınız değil mi? Oysa sizin yapmayı planladığınız çok şey var ve yirmi dört saat size yetmiyor. Uyanmakla uyumak arasındaki mesafe çok kısa. Bunu hissediyorsunuz keskin şekilde değil mi? Endişe etmeyin, hep böyleydi sadece algılarınız açılıyor, zamanı algılıyorsunuz dolayısı ile özünüzü bu yüzden de saatler size yetmiyor. Zamanın hızlanması da normal çünkü gezegenimiz boyut atladı henüz fark edilmese de. Gezegenimizin zekâsı yükseldi dolayısı ile bizlerin de zekâsı genişledi. Bu gezegende yaşayacaksak mutasyona uğrayacağız ama şeklimiz şemalimiz değişmeyecek sadece hep var olan yetilerimizi hatırlayacağız. Bu ne kadar sürer tam olarak kestirmem mümkün değil ama kişide kişiye göre değişeceği kesin ve her ne olursa olsun onlarca yıl sürecektir. Belki git gide zaman algımız da değişecektir dolayısı ile eski zaman dilimine dayalı eğilim alışkanlıklarımız da silinecek ya da değişecektir ama dedim ya bu güden yarına değil. Şimdilik böyle, çok hoşnut olduğum söylenemez ama kabullenmekten başka yolum yok. Ama sınırlı zaman diliminde eğilim alışkanlıklarımı değiştirebilirim. Bu konuda henüz farkındalığım, tam yok, yani zaman keşfim yeni başladı içimde. Tam olarak algılayınca anlatacağım size de. Şimdilik bu kadar Can Kuşlarım. Ben Sevgi Periniz sizi çok ama çok seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder