Yeni yılın ikinci günündeyiz Sevgililer, dediğim gibi değişen bir şey yok henüz değil mi?
Değişmekte sadece yansıması bize geç ulaşmakta.
Hayat yolculuğumuzda bir yılı daha geride bıraktık.
Geçirdiğiniz yılı sorguladınız mı?
2011 yolunda neler yaşadınız, yaşamadınız ya da yaşayamadınız?
Mutlu muydunuz yoksa mutsuz mu, güldünüz mü yoksa ağladınız mı?
Zengin miydiniz ya da fakir miydiniz?
Başarılı mıydınız yoksa başarısız mı?
Hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi yoksa hayal kırıklarınız mı oldu?
Özgür bir kuş muydunuz yoksa tutsak mıydınız?
Akıntıya mı kapılıp gittiniz yoksa akışın tam tersine mi?
Yolculuğunuzu koşarak mı, yürüyerek mi, duraklaya duraklaya mı yoksa sadece öylece durup etrafınıza bakarak mı geçirdiniz?
Duygularınızla mı hareket ettiniz yoksa mantığınızla mı?
Yol savaşlarla mı barış dolu muydu?
Değişmekte sadece yansıması bize geç ulaşmakta.
Hayat yolculuğumuzda bir yılı daha geride bıraktık.
Geçirdiğiniz yılı sorguladınız mı?
2011 yolunda neler yaşadınız, yaşamadınız ya da yaşayamadınız?
Mutlu muydunuz yoksa mutsuz mu, güldünüz mü yoksa ağladınız mı?
Zengin miydiniz ya da fakir miydiniz?
Başarılı mıydınız yoksa başarısız mı?
Hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi yoksa hayal kırıklarınız mı oldu?
Özgür bir kuş muydunuz yoksa tutsak mıydınız?
Akıntıya mı kapılıp gittiniz yoksa akışın tam tersine mi?
Yolculuğunuzu koşarak mı, yürüyerek mi, duraklaya duraklaya mı yoksa sadece öylece durup etrafınıza bakarak mı geçirdiniz?
Duygularınızla mı hareket ettiniz yoksa mantığınızla mı?
Yol savaşlarla mı barış dolu muydu?
Hayatınız da köklü değişimler mi oldu yoksa öylece olduğu gibi mi kaldı?
Azla mı yetindiniz yoksa çoğu mu hedeflediniz?
Bu yolculukta duraklardan birinde aşkla karşılaştınız mı yoksa sadece tensel birleşmeler mi yaşadınız?
Neler yaşamayı tercih ettiniz Sevgililer?
Azla mı yetindiniz yoksa çoğu mu hedeflediniz?
Bu yolculukta duraklardan birinde aşkla karşılaştınız mı yoksa sadece tensel birleşmeler mi yaşadınız?
Neler yaşamayı tercih ettiniz Sevgililer?
Genel olarak dünyada bu sorularımın hep olumsuz cevapları yaşandı hayat yolculuğumuzda bu sene.
Sizler çoğunluktan mı yoksa azınlıktan mısınız?
Sorgulayın Sevgililer, ama canınızı yakmadan, kalbinizi kırmadan, hırpalanmadan olur mu?
Çünkü sizler çok değerli ve özel varlıklarsınız ve muhakkak gerçekleştirdiğiniz olumlu eylemler vardır.
Hayat ciddi ciddi sorgulanacak bir durum değil.
Sadece oyun işte.
Bu seneki oyununuzu beğenmediyseniz, oyunu bozar, yenisini kurar ve oynarsınız. Kolaydı sanki dediğinizi duyar gibiyim.
Evet hem de çok kolay sadece cesaretimiz eksik, korkularımız bizi teslim almış durumda.
Bırakın korkularınızı.
Korkularınızı kalbinizden çıkartıp, önünüze koyun, seyredin bakın o zaman ne kadar basit gelecekler size. İçinizdeyken büyük görünürler, öyleymiş gibi hissettirirler bize.
Asla öyle değil.
İnanın değil, ben yapabiliyorsam sizler de yaparsınız.
Çoğunluğumuz maaşlarımızı aldığımızda aylık bir bütçe yaparız değil mi?
Peki hayat bütçemizi neden çıkartmıyoruz?
Alacakların ve vereceklerin maddesel anlamda şeceresini tutarken, hayattan alacaklarımızın ve vereceklerimizin şeceresini neden tutmayız?
Aylık maddesel alış verişler sadece otuz günlük hayatımızı kurtarır. Oysa hayat öyle midir?
Hayat bir nefes kadar kısa ve bir ağacın köklenip büyümesi kadar da uzundur.
Günlük akışlara köklenmeyelim aksine bütüne köklenelim.
Hayat aylık alışverişlerinizi yaptığınız markete benzer, vermeden alamazsınız.
Önce vereceksiniz sonra almaya hak kazanacaksınız.
Öyle istenilen hayat kimseye altın kâse içinde sunulmaz, sunulamaz o zaman oyunun tadını çıkmaz.
Bu yıl olumsuzları yaşadıysanız lütfen kendinizi sorgulayın, bakalım nerede dengesizlikleriniz var?
Yaşama sevincinize bakın.
Mesela bu yıl en son ne zaman gerçekten sevindiğinizi bulun.
Sizleri ne mutlu eder? Başarı mı, aşk mı, tensel birleşmeler mi, para mı ne?
Sizler bu istediklerinizi yaşamak için hayata ne verdiniz sorgulayın.
Hayatı seviyor musunuz Sevgililer?
Hayat oyunun birer oyuncuları mısınız yoksa kurbanları mısınız?
Sakın korkmayın; siz hayatı ciddiye almazsanız o da sizi almaz diye.
Asıl ciddiye aldıkça o geriliyor, sizi de daha çok geriyor ve mutsuz ediyor tıpkı oyunu seven çocuk misali çünkü hayat oynanmak istiyor, ciddi anlamlar yüklenmek istemiyor.
İçinizdeki çocuğu çıkartın, özgür bırakın.
O çocuk herkesi ve her şeyi koşulsuz sever ve kabul eder, hayatı sevdiği ve kabul ettiği gibi.
Lütfen inanç sisteminizi de gözden geçirin, hayat yolculunuzda girdiğiniz yolları seçmenizde çok önemli hatırlayın.
Sizler çoğunluktan mı yoksa azınlıktan mısınız?
Sorgulayın Sevgililer, ama canınızı yakmadan, kalbinizi kırmadan, hırpalanmadan olur mu?
Çünkü sizler çok değerli ve özel varlıklarsınız ve muhakkak gerçekleştirdiğiniz olumlu eylemler vardır.
Hayat ciddi ciddi sorgulanacak bir durum değil.
Sadece oyun işte.
Bu seneki oyununuzu beğenmediyseniz, oyunu bozar, yenisini kurar ve oynarsınız. Kolaydı sanki dediğinizi duyar gibiyim.
Evet hem de çok kolay sadece cesaretimiz eksik, korkularımız bizi teslim almış durumda.
Bırakın korkularınızı.
Korkularınızı kalbinizden çıkartıp, önünüze koyun, seyredin bakın o zaman ne kadar basit gelecekler size. İçinizdeyken büyük görünürler, öyleymiş gibi hissettirirler bize.
Asla öyle değil.
İnanın değil, ben yapabiliyorsam sizler de yaparsınız.
Çoğunluğumuz maaşlarımızı aldığımızda aylık bir bütçe yaparız değil mi?
Peki hayat bütçemizi neden çıkartmıyoruz?
Alacakların ve vereceklerin maddesel anlamda şeceresini tutarken, hayattan alacaklarımızın ve vereceklerimizin şeceresini neden tutmayız?
Aylık maddesel alış verişler sadece otuz günlük hayatımızı kurtarır. Oysa hayat öyle midir?
Hayat bir nefes kadar kısa ve bir ağacın köklenip büyümesi kadar da uzundur.
Günlük akışlara köklenmeyelim aksine bütüne köklenelim.
Hayat aylık alışverişlerinizi yaptığınız markete benzer, vermeden alamazsınız.
Önce vereceksiniz sonra almaya hak kazanacaksınız.
Öyle istenilen hayat kimseye altın kâse içinde sunulmaz, sunulamaz o zaman oyunun tadını çıkmaz.
Bu yıl olumsuzları yaşadıysanız lütfen kendinizi sorgulayın, bakalım nerede dengesizlikleriniz var?
Yaşama sevincinize bakın.
Mesela bu yıl en son ne zaman gerçekten sevindiğinizi bulun.
Sizleri ne mutlu eder? Başarı mı, aşk mı, tensel birleşmeler mi, para mı ne?
Sizler bu istediklerinizi yaşamak için hayata ne verdiniz sorgulayın.
Hayatı seviyor musunuz Sevgililer?
Hayat oyunun birer oyuncuları mısınız yoksa kurbanları mısınız?
Sakın korkmayın; siz hayatı ciddiye almazsanız o da sizi almaz diye.
Asıl ciddiye aldıkça o geriliyor, sizi de daha çok geriyor ve mutsuz ediyor tıpkı oyunu seven çocuk misali çünkü hayat oynanmak istiyor, ciddi anlamlar yüklenmek istemiyor.
İçinizdeki çocuğu çıkartın, özgür bırakın.
O çocuk herkesi ve her şeyi koşulsuz sever ve kabul eder, hayatı sevdiği ve kabul ettiği gibi.
Lütfen inanç sisteminizi de gözden geçirin, hayat yolculunuzda girdiğiniz yolları seçmenizde çok önemli hatırlayın.
Ben mi?
Ben hayatı bütün olarak algılıyorum.
Bu bütünlükte üzüntü, mutluluk, aşk, tensel birleşme, zenginlik, fakirlik, başarı, başarısızlık parçaları var.
Ben ne yaşamak istersem onu yaşarım.
Neye inanırsam onu yaratırım.
Bu durumda ben farkında bir oyuncuyum peki ya siz?
Ben hayatı bütün olarak algılıyorum.
Bu bütünlükte üzüntü, mutluluk, aşk, tensel birleşme, zenginlik, fakirlik, başarı, başarısızlık parçaları var.
Ben ne yaşamak istersem onu yaşarım.
Neye inanırsam onu yaratırım.
Bu durumda ben farkında bir oyuncuyum peki ya siz?
Geride bıraktığınız yılı gözden de geçirseniz, öylece akışa devam etseniz de ben Sevgi Periniz, sizi çok ama çok seviyorum ve bu yeni girdiğimiz tap taze, kirlenmemiş, mis gibi kokan yılda size farkındalık, sevgi, aşk, kahkaha, bolluk bereket diliyorum.
Şimdi size bunları yansıtıyorum, lütfen bir kerede pozitif projeksiyonlar alın!
Şimdi size bunları yansıtıyorum, lütfen bir kerede pozitif projeksiyonlar alın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder