Üzülme!
Dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları
söyleme bana
Elinde olanlardan
bahset can!
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz
mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek
mi?
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta...

* Mevlana

8 Ocak 2013 Salı

Aşk Var Halit Aşk...

Sevgili Halit,
İçimde henüz tanışmadığım bir adama duyduğum aşk büyümekte.
Ben sana demiştim;
Bu aşk bende oldukça tekrar âşık olurum diye.
İçim kıpır kıpır.
Bu hafta senden çok söz ettim ve sonra durdum düşündüm neden?
Çünkü ben sana değil içimdeki aşk duygusuna âşıktım.
Aslında senin aracılığınla büyüttüğüm aşkı, coşkuyu, heyecanı anlattım gözlerimin içi parlayarak.
Ne sen beni ne ben seni hiç üzmedik.
Beni hiç kırmadın. Bundan hep çekindin.
Teşekkür ederim bu sayede içimdeki aşk potansiyelini fark ettim.
Seninle muhteşem sevişmelerimiz olmadı.
Hep bir sınırlar vardı.
Ama çok fazla muhteşem anlarımız oldu.
Birlikteyken hep kıkır kıkır güldük.
Şimdi yine kıkırdıyor ve fokurduyor içim.
Bunca şeye rağmen dost kalabildik.
Hala arada bir birimizi özlediğimizi dillendirebiliyoruz.
En son buluştuğumuz gece eve dönüş yolunda koluma girip kıkırdamamız en güzel anlarımızdan biri.
Oysa önceden gitmeni hiç istemezdim ama nasıl arkamı dönüp gittim kendim bile şaştım.
Aslında biz seninle hep dosttuk, arkadaştık, hasbel kader sevgiliydik.
Hasbel kader kazaya kurban gitti ama dostluğumuz ve arkadaşlığımız baki kaldı.
En darlandığında, sıkıştığında beni ararsın.
Ben seni hiç aramam neden acaba?
Başka bir adamı ararım, dertleşirim, akıl alırım.
Çünkü sana değil ona güvendim.
Ne yazık ki o adama âşık olamadım.
Ismarlama olmuyor işte.
Çok âlemim ya.
İnsan âşık olduğu adama güvenmez mi?
Oluyor işte bazen.
Sen bana ben başkasına güvendik.
Ben sana sen başkasına âşıktın.
Buradan ne çıkıyoruz ikimizin de bakış acısı aynıydı.
Aşkta güvensizlik hâkimdir.
Ne sen güvenli alanı terk edip aşkta boğulmayı göze alabildin ne ben aşk okyanusumu bırakıp sığa çıkmayı.
Her şey değişti bende.
İçimde şu an büyüyen aşkta sonsuz güven var.
Aşk sorumluluk kaldırmazdı bende sorumluluk almadık.
Aşk gizli saklı içte yaşanmalıydı.
Çok az kişi bildi bizi.
Aşkta ben hep sakin limandım sense gel gitli deniz.
O yüzden hep geldin gittin, geldin, gittin…
Şimdi ise aşk gelmeli, aleni yaşanmalı ve sorumluluğu sonuna kadar alınmalı.
Beni sana bağlayan aşktı ama seni bana bağlayan neydi?
Bir şekilde eş zamanlılık yarattık ama defoları vardı.
Çünkü ikimiz de duygusal defoluyduk.
Kendimi yeniledim, aşkta yeni bir eş zamanlılık vakti
Halit sana çok teşekkür ederim sayende aslında gerçek aşkın bende ne ifade ettiğini bildim.
Senden sonra ilişkim oldu ama kalbime sen dokundun.
Kalbime dokunulduğunda nasıl olduğumu sende bildim.
Sonra üzerine bir aşk tapınağı inşa ettim.
Şimdi tapınağımın kapısını sonuna kadar açtım, yeni tap taze aşk girmek üzere.
Eminim benim için sevineceksin, seversin beni.
Sana yazdığım çok şey canımın acımasındandı.
Şimdi canımın canlanmasından yazacağım.
Biliyorum ki, benim yerim hep farklı olacak sende.
Kaç kadın vardır hayatında sana yazılar yazan, aşkını anlatan?
Ben benim aşk için her zaman yazarım, coşarım, taşarım.
Paylaşmak güzeldir Halit.
Paylaşılamayan aşk okyanusu kurur, çorak çöle dönüşür.
Seni sevgilinle gördüğümde inan mutlu oldum.
Hep mutlu olursun inşallah.
Bense çok ama çok mutluyum.
Yaşam sürprizlerle doludur.
O sürprizlerin hepsine sonuna kadar kapılarım açık.
Kapıyı çalmasına bile gerek yok.
Hiç bitmeyecek sözümün kısaltması aşk var aşk Halit…
Sen inanmazdın ama değil mi?
Dur buldum seni bana bağlayan benim sana koşulsuz, coşkulu aşkımdı.
İşte öyle…
AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK AŞK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler


Osho

‎''Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi
yoktur. Birçok kere birçok şey insanları yanlış yola yönlendirir çünkü doğru
kapıya gelmek için birçok kere yanlış kapı çalınır. Hayat böyle...

Eğer ilk seferde doğru kapıya rastlanılırsa onun doğru
olduğu anlaşılamaz. Her yer, her şey kırmızı olsa başka hiç bir renk olmasa
kırmızının ne olduğunu kimse bilemezdi. O yüzden son tahlilde hiç bir çaba
boşuna değildir. Her çaba kişinin gelişiminin doruk noktasına ulaşmasına katkı
yapar. İnsan asla kararsız olmamalı... Yanlış yola sapmak endişe yaratmamalı.
İşte bu önemli bir sorundur. İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları
öğretiliyor.

Onlar yanlış bir şey yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, hiç
bir şey yapmıyorlar, hareket kabiliyetini yitiriyorlar. Mümkün olduğu kadar
hata yapın. Ama bir şeyi unutmayın. Aynı hatayı tekrarlamayın. O zaman gelişirsiniz.
Yoldan sapabilmek özgürlüğünüzün bir parçasıdır. Bu doğru, bu yanlış diye bir
şey yok. Hayat o kadar kesin değil, onu bu kadar kolay etiketleyip
sınıflandıramayız. Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğu bilinen
bir eczane değildir. Hayat bir gizemdir, her an tetikte olunmalıdır. Neyin
doğru neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenilemez.
Hayat çok hızlı ilerler dinamiktir, iki an asla birbiri ile aynı değildir, o
yüzden bu anda doğru olan bir şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir. Bu
değişen hayata nasıl tepki verileceğine kişi o anda karar vermelidir.

Hayat böyledir..
Onun için hazırlık
yapamazsın..
Onu hazır bir şekilde
bekleyemezsin..
Güzelliği bu, anlamı
bu.
Her zaman şaşırtır ve
sürprizlerle gelir.
Her anın sürprizlerle
dolu olduğunu ve önceden hazırlanan hiç bir yanıtın uygulanabilir olmadığını
görürsün...
Eğer gözlerin varsa…''


UBUNTU :)

UBUNTU :)
Afrika'da çalışan bir Antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvalara ilk ulaşanın ödülü o meyvaları yemek olacaktır.Onlara "hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak" der.O anda bütün çocuklar elele tutuşur, koşup ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyvaları yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu yanıtı verirler; Bu UBUNTU'dur. Nasıl olurda diğerleri mutsuz iken birimiz o ödülü yiyebilir ki ? Ve UBUNTU'nun anlamını açıklarlar onların dilinde UBUNTU "Ben biz olduğumuz için ben'im" demekmiş

Bob says

Bob says
Onun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa kabul edersin ki; insanlar hata yapar onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir. Kalbini. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil.
Dünyayı daha kötü hale getirmeye çalışanlar bir gün bile durmazken, ben nasıl durayım?

Ömer Hayyam;


Evvela;

Benim rızam olmaksızın

Dünyaya getirildim.

Hayatta;

Hayretimden başka bir şeyim artmadı

Sonra yine elimde olmadan

Bu dünyadan göçeceğim

GELMEKTEN, KALMAKTAN, GÖÇMEKTEN

Maksat ne?

Hala anlamış değilim!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı