Sevgililer,
Yorgunum, bitkinim ve hüzünlüyüm.
Ben benim ve Sevgi perisiyim ve duygularımı dibine kadar yaşarım. Hep dediğim gibi yolum bu.
Yorgunum, bitkinim ve hüzünlüyüm.
Ben benim ve Sevgi perisiyim ve duygularımı dibine kadar yaşarım. Hep dediğim gibi yolum bu.
Bugünü yatakta geçirdim. Midem isyandaydı.
Sanki güçlü bir kurşun yaralamıştı, kanıyordu.
Mide çakramız duygusal çakra biliyorsunuz. Bütün gün uyudum. Bedenim uyudu ama zihnim ve kalbim uyanıktı ve münazara yapıyorlardı.
Peki, beni yatağa düşürecek, bu kadar üzecek yaşadığım durum neydi?
Geçen gece Sensei ile aşktan, olaylardan, durumlardan konuşurken birden söylediği cümle içimde yankılandı.
Bingo, yankılandıysa muhakkak bende vardı.
Dinledim, gülümsedim ve tek yorumum şu oldu ‘ ben de öyleyim Sensei’
Sanki güçlü bir kurşun yaralamıştı, kanıyordu.
Mide çakramız duygusal çakra biliyorsunuz. Bütün gün uyudum. Bedenim uyudu ama zihnim ve kalbim uyanıktı ve münazara yapıyorlardı.
Peki, beni yatağa düşürecek, bu kadar üzecek yaşadığım durum neydi?
Geçen gece Sensei ile aşktan, olaylardan, durumlardan konuşurken birden söylediği cümle içimde yankılandı.
Bingo, yankılandıysa muhakkak bende vardı.
Dinledim, gülümsedim ve tek yorumum şu oldu ‘ ben de öyleyim Sensei’
Allah’ın bildiğini kendimden ve kulundan saklamayı bırakalı çok oldu.
Evet; itiraf ediyorum ben benim ve Sevgi Perisiyim ve aşkta kaypağım.
Kaypak kelimesi içimde yankılandı inanın.
Hayatın genelinde kaypaklığım yoktur ama aşkta vardı.
Ben hiçbir ilişkinin sorumluluğunu almadım hatta evliliğimin bile. Kaçak güreştim hep.
Ben yaşarım, gülerim, mutlu ederim ama sonunda giderim.
Sözler vermem, hatta gidici olduğumu belli ederim. Bana ümit bağlanmasını istemem.
Anda yaşarım sözde. Aslında anda geleceği tahlil ederim. Anda ne oluyorsa gelecekte o olacaktır.
Anda olmadığına inanırsam giderim. Ama benim gitmelerimin acısının yaşandığının farkında bile değildim.
Hep çoktan unutulduğuma inandırırım kendimi. Oysa gerçekten aşık olduğum adamları çok zor unuttum ben.
Ben kaypaklığıma kabul verdim ve özgürleştim.
Ama yüzleşme sırası vardı. İlahi irade işliyor. Bu kadar çabuk olmasa olurdu be arkadaş.
Anda olmayacağına karar verdiğim ve terk ettiğim sevgilimi mutlu sanırken meğer ne kadar mutsuzmuş.
Ne kadar da üzülmüş, diplere çekilmiş.
Beni aramadığına hayatına devam ettiğini düşünüyordum.
Dün gece yaşadıklarını, aldığı ilaçları anlatırken gözyaşlarıma engel olamadım.
Kim anlatsa ağlardım. Kimse ama kimse üzülmese ne muhteşem olur değil mi?
Bunun bir kısım sebebi de bendim. Nasıl böylesine bir insanı üzebilmiştim?
Üzmüştüm işte. İnsan aşkta sevmiyorsa acımasız olabiliyor.
Seviyorsa kıyımsız, kırılgan ve savunmasız oluyor.
Birini üzmek ne acıdır. Benim canım daha çok yanıyor acıtınca.
Farkında olmadan yaptıklarımın faturasını hep ben ödedim kalbim acıyarak.
Dün gece onun için ağlarken görmezden geldiğim ben için de ağladım.
Benim istediklerim de olmamıştı. Kendisi itiraf etmişti hatalarını.
İlişki iki kişiliktir yaşanırken ve biterken.
Başlarken ve biterken hep biri adım atar, diğeri uyar.
Bu ilişkinin başlangıcında ilk adımı atan ben olmadım hatta bir hayli direnmiştim ama bitişince başroldeydim.
Tek bir cümleyle acımasızca bitirmiştim ve arkama bile bakmamıştım.
İnatçıyımdır aslında.
Evet; itiraf ediyorum ben benim ve Sevgi Perisiyim ve aşkta kaypağım.
Kaypak kelimesi içimde yankılandı inanın.
Hayatın genelinde kaypaklığım yoktur ama aşkta vardı.
Ben hiçbir ilişkinin sorumluluğunu almadım hatta evliliğimin bile. Kaçak güreştim hep.
Ben yaşarım, gülerim, mutlu ederim ama sonunda giderim.
Sözler vermem, hatta gidici olduğumu belli ederim. Bana ümit bağlanmasını istemem.
Anda yaşarım sözde. Aslında anda geleceği tahlil ederim. Anda ne oluyorsa gelecekte o olacaktır.
Anda olmadığına inanırsam giderim. Ama benim gitmelerimin acısının yaşandığının farkında bile değildim.
Hep çoktan unutulduğuma inandırırım kendimi. Oysa gerçekten aşık olduğum adamları çok zor unuttum ben.
Ben kaypaklığıma kabul verdim ve özgürleştim.
Ama yüzleşme sırası vardı. İlahi irade işliyor. Bu kadar çabuk olmasa olurdu be arkadaş.
Anda olmayacağına karar verdiğim ve terk ettiğim sevgilimi mutlu sanırken meğer ne kadar mutsuzmuş.
Ne kadar da üzülmüş, diplere çekilmiş.
Beni aramadığına hayatına devam ettiğini düşünüyordum.
Dün gece yaşadıklarını, aldığı ilaçları anlatırken gözyaşlarıma engel olamadım.
Kim anlatsa ağlardım. Kimse ama kimse üzülmese ne muhteşem olur değil mi?
Bunun bir kısım sebebi de bendim. Nasıl böylesine bir insanı üzebilmiştim?
Üzmüştüm işte. İnsan aşkta sevmiyorsa acımasız olabiliyor.
Seviyorsa kıyımsız, kırılgan ve savunmasız oluyor.
Birini üzmek ne acıdır. Benim canım daha çok yanıyor acıtınca.
Farkında olmadan yaptıklarımın faturasını hep ben ödedim kalbim acıyarak.
Dün gece onun için ağlarken görmezden geldiğim ben için de ağladım.
Benim istediklerim de olmamıştı. Kendisi itiraf etmişti hatalarını.
İlişki iki kişiliktir yaşanırken ve biterken.
Başlarken ve biterken hep biri adım atar, diğeri uyar.
Bu ilişkinin başlangıcında ilk adımı atan ben olmadım hatta bir hayli direnmiştim ama bitişince başroldeydim.
Tek bir cümleyle acımasızca bitirmiştim ve arkama bile bakmamıştım.
İnatçıyımdır aslında.
Bugün acımasızca acıtmış olmama, ama sonunda canımın daha çok yanmasına ağladım, yastığım bana dert ortağı oldu şimdi sizin olduğunuz gibi.
Geldi geçti. Yüzleştim, kabul verdim yaptığıma.
Bu aşk oyununda hem canım yanmıştı hem de can yakmıştım.
Bu aşk olamazdı. Peki neydi? İsimlendirmek istemiyorum belki siz bana yardımcı olursunuz bu sefer.
Geldi geçti. Yüzleştim, kabul verdim yaptığıma.
Bu aşk oyununda hem canım yanmıştı hem de can yakmıştım.
Bu aşk olamazdı. Peki neydi? İsimlendirmek istemiyorum belki siz bana yardımcı olursunuz bu sefer.
Şu an geldiğim nokta bitecekken oturup konuşmalıyım, anlatmalıyım nedenlerini.
Çünkü ilişkide iki taraf mutlu olmalıdır. Biri birinden daha mutlu ya da mutsuz olduğunda yürümüyor, tıkanıyor.
Çünkü ilişkide iki taraf mutlu olmalıdır. Biri birinden daha mutlu ya da mutsuz olduğunda yürümüyor, tıkanıyor.
Netice itibariyle geldi geçti.
Temize çekiyorum aşk hayatımı. Artık müsvedde aşklar istemiyorum. Aşk as olandır.
Temize çekiyorum aşk hayatımı. Artık müsvedde aşklar istemiyorum. Aşk as olandır.
Hani hep derim hayat altın tepside sunulmuyor işte aşk da sanırım öyle.
En azından bana aşk altın tepside sunulmadı, hayatın sunulmadığı gibi.
Ama bugün biliyorum ki tepsi varsın olsun altın olmasın, ben altınım ya önemlisi bu.
Her yüzleşmemde değerim artıyor ve parlıyorum.
Altın olan ben parladıkça hayatım , yaşadığım aşk parlayacak.
En azından bana aşk altın tepside sunulmadı, hayatın sunulmadığı gibi.
Ama bugün biliyorum ki tepsi varsın olsun altın olmasın, ben altınım ya önemlisi bu.
Her yüzleşmemde değerim artıyor ve parlıyorum.
Altın olan ben parladıkça hayatım , yaşadığım aşk parlayacak.
Ben parlak altın Sevgi Periniz sizi çok ama çok seviyorum tıpkı sevgilime ait terapilerin baş konusu olmayı sevmediğim gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder