Üzülme!
Dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları
söyleme bana
Elinde olanlardan
bahset can!
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz
mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek
mi?
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta...

* Mevlana

20 Aralık 2012 Perşembe

Sen Var Ya 2012...

Ne çektim ben senden be 2012.
Vurun kahpeye misali vurdukça vurdun.
Sen vurdukça yenilmeye doymayan pehlivan gibi ben ayağa kalktım.
Ne zorladın beni gerçeklerle yüzleşmem için.
Yüzleştikçe daha acılarını çıkarttın karşıma.
Bütün hayalperestliğimi bıraktırdın.
Gerçekler denizinin içine düşürdün. Bata çıka yüzmeyi öğrendim.
21 Aralık’ a iki gün kala son düzlükteyim.
Yıkılmadım, ayaktayım.
Herkes için dünyanın sonuyken benim içim kesinlikle başlangıç.
İtiraf edeyim, ben istedim sen destekledin, teşekkür ederim.
Acaba bu kadar acıyacağını bilseydim sana uyar mıydım?
Kesinlikle uyardım, yolum bu.
İlk yarında hayatımın her alanında düştüm. Diğer yarında nedenlerini fark ederek ve özgürleşerek geçirdim.
Bugün geldiğim nokta her türlü gücümü ve irademi kimseye teslim etmemek!
Ben benim ve Sevgi Perisiyim ve yaşamın her alanındaki gücüm ve iradem bana aittir.
Bu güçlerimi paylaşırım, paylaşarak çoğaltırım.
Sevgililer sevgimi sizlerle paylaşıp çoğaltmaya talibim.
Son düzlükteki Sevgi Perinizle paylaşır mısınız sevginizi?
Ah be 2012 bize veda etmene sayılı günler kala senden ne çok şey öğrendiğimin idrakindeyim.
Biliyor musun her yere özgürlük 2012 yazmışım?
Gerçekten sen benim özgürlüğüm oldun.
Tanrısal gücümü kazandığım yıl. BÜYÜKSÜN!
Dünyasal olarak nelerden özgürleştim?
Kredi kartlarımdan, olmayan paramı harcama salaklığımdan, tembelliğimden, ataletimden, uyuşukluğumdan, sanrılarımdan özgürleştim.
Yalancı aşklardan, verilip de tutulmayan sözlerden özgürleştim.
Az düşünüp, çok konuşmaktan özgürleştim.
Olmazlarımdan, kısıtlılığımdan, kıtlığımdan özgürleştim.
Yargılardan özgürleştim boru mu J
Ben kimim ki başkalarını yargılayayım değil mi?
Kendi kapısının önündeki pislikleri temizleyen hiç kimse başkasına bok atmaz.
Daha buraya yazmakla sığdıramayacağım nicelerinden döndüm.
Helal olsun sana görevinde bir hayli başarılıydın!
Ama gitme vakti.
Şimdi düşüncelerime, daha çok da kalbime 2013 yükseliş kazımaktayım şu an.
Yerini bıraktığın yıl benim yükselişim olacak.
Derecesini bilemem ama yükseliş, yükseliştir değil mi?
Sevgililer sizler de zorlandınız değil mi?
Biz istemesek bile gezegenler, kozmos bizi zorla sürüdü bu yola.
2013 umarım hepimize yoldaş olur.
Geçirdiğimiz yılın aksine bizi sırtımızdan itekler, destekler.
Bunun için bizim istekli olmamız lazım.
Hatırlayın seviliyor ve destekleniyorsunuz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler


Osho

‎''Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi
yoktur. Birçok kere birçok şey insanları yanlış yola yönlendirir çünkü doğru
kapıya gelmek için birçok kere yanlış kapı çalınır. Hayat böyle...

Eğer ilk seferde doğru kapıya rastlanılırsa onun doğru
olduğu anlaşılamaz. Her yer, her şey kırmızı olsa başka hiç bir renk olmasa
kırmızının ne olduğunu kimse bilemezdi. O yüzden son tahlilde hiç bir çaba
boşuna değildir. Her çaba kişinin gelişiminin doruk noktasına ulaşmasına katkı
yapar. İnsan asla kararsız olmamalı... Yanlış yola sapmak endişe yaratmamalı.
İşte bu önemli bir sorundur. İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları
öğretiliyor.

Onlar yanlış bir şey yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, hiç
bir şey yapmıyorlar, hareket kabiliyetini yitiriyorlar. Mümkün olduğu kadar
hata yapın. Ama bir şeyi unutmayın. Aynı hatayı tekrarlamayın. O zaman gelişirsiniz.
Yoldan sapabilmek özgürlüğünüzün bir parçasıdır. Bu doğru, bu yanlış diye bir
şey yok. Hayat o kadar kesin değil, onu bu kadar kolay etiketleyip
sınıflandıramayız. Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğu bilinen
bir eczane değildir. Hayat bir gizemdir, her an tetikte olunmalıdır. Neyin
doğru neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenilemez.
Hayat çok hızlı ilerler dinamiktir, iki an asla birbiri ile aynı değildir, o
yüzden bu anda doğru olan bir şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir. Bu
değişen hayata nasıl tepki verileceğine kişi o anda karar vermelidir.

Hayat böyledir..
Onun için hazırlık
yapamazsın..
Onu hazır bir şekilde
bekleyemezsin..
Güzelliği bu, anlamı
bu.
Her zaman şaşırtır ve
sürprizlerle gelir.
Her anın sürprizlerle
dolu olduğunu ve önceden hazırlanan hiç bir yanıtın uygulanabilir olmadığını
görürsün...
Eğer gözlerin varsa…''


UBUNTU :)

UBUNTU :)
Afrika'da çalışan bir Antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvalara ilk ulaşanın ödülü o meyvaları yemek olacaktır.Onlara "hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak" der.O anda bütün çocuklar elele tutuşur, koşup ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyvaları yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu yanıtı verirler; Bu UBUNTU'dur. Nasıl olurda diğerleri mutsuz iken birimiz o ödülü yiyebilir ki ? Ve UBUNTU'nun anlamını açıklarlar onların dilinde UBUNTU "Ben biz olduğumuz için ben'im" demekmiş

Bob says

Bob says
Onun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa kabul edersin ki; insanlar hata yapar onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir. Kalbini. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil.
Dünyayı daha kötü hale getirmeye çalışanlar bir gün bile durmazken, ben nasıl durayım?

Ömer Hayyam;


Evvela;

Benim rızam olmaksızın

Dünyaya getirildim.

Hayatta;

Hayretimden başka bir şeyim artmadı

Sonra yine elimde olmadan

Bu dünyadan göçeceğim

GELMEKTEN, KALMAKTAN, GÖÇMEKTEN

Maksat ne?

Hala anlamış değilim!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı