Üzülme!
Dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları
söyleme bana
Elinde olanlardan
bahset can!
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz
mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek
mi?
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta...

* Mevlana

18 Aralık 2012 Salı

Teessüf Ederim Noel Baba :)

Sevgili Noel baba, sana baba dedik şurada!
Sen ne yaptın?
İstediğim çoğu şey gerçekleşmedi hayrola?
Ne yüzle geleceksin bu sefer karşıma?
Çok ayıp, kınıyorum seni.
Bırak beni, ülkem için adalet, özgürlük istedim, tam tersi oldu.
PKK ya akıl fikir ver dedim, yok hepten yoldan çıktı.
Bir yılda kaç gencimiz öldü Noel baba haberin var mı?
Milletvekillerimize vicdan istedim, kalplerini karanlıkla iyice örtülediler.
SBS canavarını kaldır istedim, onun yerine daha beterini getirdiler.
Ülkeme birlik, beraberlik istedim, çoktan türban, imam hatip ayağına kutuplaştık.
Atatürk’ü anlamıyorlar dedim, maşallah yerden yere vurdular.
Yazarlarımız koca yılı karanlık, nemli, küf kokulu odalarda geçirdi.
Cübbeli Ahmet Hoca onca kalabalığın alkışlarıyla serbest kalırken kanını, nefesini ortaya koyan askerlerimiz mahkûm edildi. Kendilerini savunamadılar bile.
Oysa ben senden adalet istemiştim be Noel Baba!
Bolluk bereket istedim. Maşallah bolluk bereketi belli bir kısım iç etti.
Özgürlük istedim.
Siyasal alanda Amerika’ya, enerjide Rusya’ya askeri alanda Nato’ya teslim olduk.
Hangi ülkede görülmüştür bu?
Ah Noel Baba, bu topraklar koskoca bir zekâ dehasıyla, halkın kanıyla, özgürlük aşkıyla kazanılmıştı.
Sonra bunları çoktan unutmuş biri çıktı ve topraklarımızın Nato’nun toprağı olduğunu gururla bir çırpıda bütün dünyaya açıkladı.
Şu anda bizim devlet büyüğümüz Mr. Obama’dır. 
Mr President Türk değil ki?  Müslüman ondan olabilir mi sence?
Müslümanlık deyince, o da yoldan çıktı.
Din insanların vicdanlarında ve kalplerinde olmaz mıydı Noel baba?
Bizde ise din ceplerimize giren parada, edindiğimiz güç ve kudrette.
Öyle ise ben reddederim böylesi dini. Hatta içine tükürürüm.
Allah’ın gönderdiği dinle ne alakası var şu anda yaşadığımız dinin?
Bizim dinimiz vicdanı, adaleti, dürüstlüğü, eşitliği, sevgiyi, şefkati emreder.
Oysa şimdilerde insanların kendilerine göre yorumladığı dinde para, madde, kudret hırsı var.
Bizim dinimizde bunların yeri var mı Noel Baba?
Ben Benim ve fikri hür vicdanı hür, özgür, eşitlikçi, Müslüman Sevgi Perisiyim.
Biz koskoca yılda bunları yaşarken sen ne yaptın?
Ense mi yaptın ne?
Derin şüphelerim var hakkında ona göre.
Bu sene senden bir şeycik istemem tövbe!
Bundan sonra ne istersem Allah’ımdan isteyeceğim.
Bendeki de iş, senden istediklerime bak.
Hayalciydim ya ben, kusura bakma Noel baba rahatsız ettim seni.
Hayallerden gerçeklere geçen ben tek gerçeğin Allah olduğunu hatırladım.
Allahım;
Sen bizi seversin, yargılamazsın, kızmazsın, sövmezsin.
Her şey sendendir.
Sen yaradansın. Affedersin!
Sen affet bizi! Bize de kendimizi affetme gücü ver.
Sevgini, şefkatini esirgeme.
2013 de bizi daha çok ama daha çok sev olur mu?
Aydınlığınla karanlığımızı aydınlat yarabbi.
Kalbimizdeki seni hatırlat bize.
Hatırlat ki adaletsizlik, bencillik, yalakalık, korkaklık, esaret valizini toplasın terk eylesin kalplerimizi.
Cesaret ver bize Allah’ım, yapılan haksızlıklara dur diyebilelim.
Şuur ver, yaşadığımız olay ve durumları doğru tahlil edebilelim.
Sevgi ve şefkatini ver ki ülkemde artık kimse toprak, hırs, para uğruna ölmesin.
Çocuklar boynu bükük kalmasın, hepsi gülsün.
Hepimize sağlık, huzur, neşe ve bolluk, bereket, aşk ver yarabbi.
Âmin.
Bendeniz Noel babaya inancı kalmayan Sevgi Periniz hepimize Allahtan her şeyin güzelini diledim.
Peki ya siz neler diliyorsunuz?
Paylaşır mısınız benimle?
Hepinize rengârenk ve parlak ışıklarla süslü yılbaşı ağaçlı mutlu yıllar diliyorum!
Hatırlayın, seviliyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler


Osho

‎''Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi
yoktur. Birçok kere birçok şey insanları yanlış yola yönlendirir çünkü doğru
kapıya gelmek için birçok kere yanlış kapı çalınır. Hayat böyle...

Eğer ilk seferde doğru kapıya rastlanılırsa onun doğru
olduğu anlaşılamaz. Her yer, her şey kırmızı olsa başka hiç bir renk olmasa
kırmızının ne olduğunu kimse bilemezdi. O yüzden son tahlilde hiç bir çaba
boşuna değildir. Her çaba kişinin gelişiminin doruk noktasına ulaşmasına katkı
yapar. İnsan asla kararsız olmamalı... Yanlış yola sapmak endişe yaratmamalı.
İşte bu önemli bir sorundur. İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları
öğretiliyor.

Onlar yanlış bir şey yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, hiç
bir şey yapmıyorlar, hareket kabiliyetini yitiriyorlar. Mümkün olduğu kadar
hata yapın. Ama bir şeyi unutmayın. Aynı hatayı tekrarlamayın. O zaman gelişirsiniz.
Yoldan sapabilmek özgürlüğünüzün bir parçasıdır. Bu doğru, bu yanlış diye bir
şey yok. Hayat o kadar kesin değil, onu bu kadar kolay etiketleyip
sınıflandıramayız. Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğu bilinen
bir eczane değildir. Hayat bir gizemdir, her an tetikte olunmalıdır. Neyin
doğru neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenilemez.
Hayat çok hızlı ilerler dinamiktir, iki an asla birbiri ile aynı değildir, o
yüzden bu anda doğru olan bir şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir. Bu
değişen hayata nasıl tepki verileceğine kişi o anda karar vermelidir.

Hayat böyledir..
Onun için hazırlık
yapamazsın..
Onu hazır bir şekilde
bekleyemezsin..
Güzelliği bu, anlamı
bu.
Her zaman şaşırtır ve
sürprizlerle gelir.
Her anın sürprizlerle
dolu olduğunu ve önceden hazırlanan hiç bir yanıtın uygulanabilir olmadığını
görürsün...
Eğer gözlerin varsa…''


UBUNTU :)

UBUNTU :)
Afrika'da çalışan bir Antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvalara ilk ulaşanın ödülü o meyvaları yemek olacaktır.Onlara "hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak" der.O anda bütün çocuklar elele tutuşur, koşup ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyvaları yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu yanıtı verirler; Bu UBUNTU'dur. Nasıl olurda diğerleri mutsuz iken birimiz o ödülü yiyebilir ki ? Ve UBUNTU'nun anlamını açıklarlar onların dilinde UBUNTU "Ben biz olduğumuz için ben'im" demekmiş

Bob says

Bob says
Onun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa kabul edersin ki; insanlar hata yapar onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir. Kalbini. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil.
Dünyayı daha kötü hale getirmeye çalışanlar bir gün bile durmazken, ben nasıl durayım?

Ömer Hayyam;


Evvela;

Benim rızam olmaksızın

Dünyaya getirildim.

Hayatta;

Hayretimden başka bir şeyim artmadı

Sonra yine elimde olmadan

Bu dünyadan göçeceğim

GELMEKTEN, KALMAKTAN, GÖÇMEKTEN

Maksat ne?

Hala anlamış değilim!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı