Yoldaşlarım, hep kış yaşamaktan bıkmadınız mı? Karanlıktayken bile kıştan hoşlanmazdım. Hep özümün farkındaydım sanki. Kışın hava hep pusludur. Güneş sanki bizi terk etmiş gibi hissederiz. Aslında oradadır ama sadece aydınlatır birazcık. Adeta ben buradayım, yanınızdayım dercesine, ama ışığı mattır, ısıtmaz bizi. O uzaklaştığı zaman bizden; bedenimiz gibi içimiz de ürperir ve üşür. Erkenden hava kararır. İçimizde kararır. Kış bizi mutsuz eder. Çünkü ışığımızı ve sıcaklığımızı kaybederiz. Sonbaharla birlikte ağaçların yemyeşil yaprakları sararıp solar ve dökülürler. Yürüdüğümüz yerleri örterler sanki bize bir şey anlatmak isterlercesine. Çünkü şu anda içiniz de böyle. İçinizdeki sevgi, ışık ağacınız kendini bırakmış, yaprakları solmuş, dökülmüş durumda. Ama nedense biz o yaprakları çiğneyerek yolumuza devam ederiz. İşte İçinizdeki dökülen sevgi yapraklarını da umursamıyorsunuz, içinizden kayıp gitmesine öylece seyirci kalıyorsunuz. UMURSAMAZSINIZ! Böylece içiniz deki güneş de sizi terk ediyor. Kalmasına gerek var mı ki? Sizin niyetiniz yok ki yeşermeye, canlanmaya. Siz yaşayan ölü olmaktan memnunsunuz. Üzgünüm yaşayan ölüsünüz. Neden mi? Özününüzün farkında değilsiniz. Seçim yapmıyorsunuz. Size dayatılan gerçeklikte yuvarlanıp gidiyorsunuz. Ama size dayatılan bu gerçeklik sadece bir ilizyon hem de kötü bir ilizyon. Ama bence bunu yaşadığınız yeter. Sizin özünüzde kötü yok sadece iyi var. Ama gerçekliğiniz olmayan kötüyü deneyimliyorsunuz. Yetmedi mi? Hepinizi Işığa, sevgiye çağırıyorum. Gelin ve gerçekliğinizi alın. Birer He Man, Zeyna olun. Söz veriyorum, sadece özünüzü almak için savaşacaksınız. Sonra savaş yok. Sadece mutluluk, huzur, sevgi, aşk var. Savaşmaktan korkmayın. Çünkü sizler çok güçlü, cesur savaşçılarsınız. Size dayatılan karanlık ilizyon hayatınız da hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Hatırlayın, siz bu dünya adlı gezegene gelirken yoğun negatifleri yüklenip geldiniz. Kendinizi sevin ve kendinizle gurur duyun. Siz bunu hak ediyorsunuz sevgililer. Ama şimdi size diyorum ki artık hayatta kalma savaşı vermek zorunda değilsiniz. Sadece tek savaşınız var. Oda yakmadan yıkmadan olacak. Sadece ve sadece seçim yapacaksınız. Seçiminizi yapın. Yerlerde sürünerek yaşayan ölü gibi mi yaşayacaksınız yoksa kanlı, canlı kendi hayatınızın efendisi olarak iyiyi, güzeli mi yani hak ettiğinizi mi yaşayacaksınız.
Evet, artık uyanma vaktiniz geldi. UYANIN; UYANIN; UYANIN! IŞIĞA, IŞIĞINIZA gelin. Toplanın. Hatırlayın aslında yanlışlar doğruları götürmez. Doğrular yanlışları siler, yok eder! Doğruya gelin… İlahi oyunda yerinizi alın. Korkmayın ben ve benim gibi bir sürü ışık oyuncusu ve ilahi varlıklar yanınızdayız.
Sizi seviyorum benimle yürüseniz de, öylece bir bakıp dönseniz de, tamamen reddetseniz de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder