Sevgililer,
Ne kadar çok kırılmış kalp var şu sevilesi dünyada.
Dünyaya kalbimizi kırmaya sonra tekrar eski haline yani en saf haline getirmek için geldik.
Ben o kırık kalplerden biriyim neyse ki.
Bu benim yaşadığımı, hayallerim olduğunu ve onların peşinden gittiğimi, cesaretimi, umudumu gösterir.
Neyse ki yaşayan bir ölü olmadığımı gösterir. Çünkü yaşadığımız dünya her ne kadar sevilesi olsa da düz bir alan değil.
Ne kadar çok kırılmış kalp var şu sevilesi dünyada.
Dünyaya kalbimizi kırmaya sonra tekrar eski haline yani en saf haline getirmek için geldik.
Ben o kırık kalplerden biriyim neyse ki.
Bu benim yaşadığımı, hayallerim olduğunu ve onların peşinden gittiğimi, cesaretimi, umudumu gösterir.
Neyse ki yaşayan bir ölü olmadığımı gösterir. Çünkü yaşadığımız dünya her ne kadar sevilesi olsa da düz bir alan değil.
Pürüzleri, keskin virajları, dik dağları, kaygan zemini ve çukurları var.
Bu pürüzler düz yolda yürürken ayağımıza takılan taşlar gibidir.
Hani ayağımız takılıp düşeriz ya ondan.
Hayatta her şey istediğimiz an olsaydı, öylece, ne sıkıcı olurdu. Hiç uğraşmadan, çabalamadan. Keskin virajlar ah o keskin virajlar hani arabamızda sonsuz hızın verdiği keyifle giderken virajı alamayız direksiyon hâkimiyetini kaybederiz ve bum toslarız ya da uçurumdan aşağıya uçarız. Hayat ta işte öyle.
İstediğimiz kadar hâkimiyetimizi kaybedelim, uçurumdan uçalım her seferinde çizgi film kahramanları gibi daha güçlü ayağa kalkalrız.
Bu pürüzler düz yolda yürürken ayağımıza takılan taşlar gibidir.
Hani ayağımız takılıp düşeriz ya ondan.
Hayatta her şey istediğimiz an olsaydı, öylece, ne sıkıcı olurdu. Hiç uğraşmadan, çabalamadan. Keskin virajlar ah o keskin virajlar hani arabamızda sonsuz hızın verdiği keyifle giderken virajı alamayız direksiyon hâkimiyetini kaybederiz ve bum toslarız ya da uçurumdan aşağıya uçarız. Hayat ta işte öyle.
İstediğimiz kadar hâkimiyetimizi kaybedelim, uçurumdan uçalım her seferinde çizgi film kahramanları gibi daha güçlü ayağa kalkalrız.
Yaşamın dağları çok diktir. Hepimiz kahraman dağcılarız.
Doğduğumuzda o dağın başındayızdır, başlarız tırmanmaya.
Yalnız dağcıların aletleri vardır bizim sadece umutlarımız ve kalbimiz vardır.
O dağın sonuna geldiğimiz an yaşamımızın sonudur bence.
Bazen tırmanırken dağa ulaştığımızı sanırız ama maalesef sandığımız şey olmaz ve bir an yağmur yağar zemin kayganlaşır buz pisti gibi, hop başladığımız noktaya geri döneriz.
Dedim ya o dağın sonu ebedi mekândır.
Dağın her yeri dik değildir bazen düzlüğe çıkarız. Tam rahatladım deriz, önümü, arkamı, sağımı, solumu kollamadan yürüyeceğim deriz.
Deriz ama önümüze çıkacak çukurları bilmeyiz. O çukurlar hayatın gerçekliğidir.
Ben çukuru karanlığa, düzlüğü aydınlıkla özdeşleştiririm.
Bazen içimiz kararır, orada her şey zordur, çekilmezdir hatta kendimiz bile.
O çukurlar ve karanlığı bize aydınlığın anlamını öğretir.
Ben çok çukura düştüm hatta ve hatta çukurlarımda çok zaman geçirdim.
Her şeyin bir sebebi vardır, onlar olmasa iyiyi bilemezdim. Çukurlarım beni ben yaptı.
Beni dağımdan alı koyamadı, çünkü ben o çukurlardan her seferinde Speedy Gonzales misali daha hızlı ve güçlü çıktım. Yavaş yavaş tırmanacağım dağı daha hızlı tırmandım.
Doğduğumuzda o dağın başındayızdır, başlarız tırmanmaya.
Yalnız dağcıların aletleri vardır bizim sadece umutlarımız ve kalbimiz vardır.
O dağın sonuna geldiğimiz an yaşamımızın sonudur bence.
Bazen tırmanırken dağa ulaştığımızı sanırız ama maalesef sandığımız şey olmaz ve bir an yağmur yağar zemin kayganlaşır buz pisti gibi, hop başladığımız noktaya geri döneriz.
Dedim ya o dağın sonu ebedi mekândır.
Dağın her yeri dik değildir bazen düzlüğe çıkarız. Tam rahatladım deriz, önümü, arkamı, sağımı, solumu kollamadan yürüyeceğim deriz.
Deriz ama önümüze çıkacak çukurları bilmeyiz. O çukurlar hayatın gerçekliğidir.
Ben çukuru karanlığa, düzlüğü aydınlıkla özdeşleştiririm.
Bazen içimiz kararır, orada her şey zordur, çekilmezdir hatta kendimiz bile.
O çukurlar ve karanlığı bize aydınlığın anlamını öğretir.
Ben çok çukura düştüm hatta ve hatta çukurlarımda çok zaman geçirdim.
Her şeyin bir sebebi vardır, onlar olmasa iyiyi bilemezdim. Çukurlarım beni ben yaptı.
Beni dağımdan alı koyamadı, çünkü ben o çukurlardan her seferinde Speedy Gonzales misali daha hızlı ve güçlü çıktım. Yavaş yavaş tırmanacağım dağı daha hızlı tırmandım.
Pürüzleri, keskin virajları, çukurları, kaygan zemini hayatımın her alanında yaşadım.
Yaşaya yaşaya öğrendim dağımın yüksekliğini, cesaretimi, inatçılığımı, gücümü, inancımı. Pürüzlerin, keskin virajların, kaygan zeminin,çukurların aslında kendim olduğunu biliyorum. Şimdi onların hepsini tanıyorum.
Tekrar karşılaşabiliriz, hayat bu belli olmaz ama bu sefer daha güçlü, kararlı olarak, ne istediğini bilerek ve gülümseyerek karşılayacağım onları.
Yaşaya yaşaya öğrendim dağımın yüksekliğini, cesaretimi, inatçılığımı, gücümü, inancımı. Pürüzlerin, keskin virajların, kaygan zeminin,çukurların aslında kendim olduğunu biliyorum. Şimdi onların hepsini tanıyorum.
Tekrar karşılaşabiliriz, hayat bu belli olmaz ama bu sefer daha güçlü, kararlı olarak, ne istediğini bilerek ve gülümseyerek karşılayacağım onları.
Bendeniz Sevgi Perisi sizleri çok seviyorum, her şerden bir hayır çıkartışlarımı sevdiğim gibi.
YALNIZ DEĞİLSİNİZ; HATIRLAYIN!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder