Aman Tanrım, saçıma düşmüş aklar L Tam tamına üç adet beyaz tel saçım var başımda düşünebiliyor musunuz?
Çok moralim bozuldu çok fark ettiğimde. Hayır, ne arada çıktı annem onlar ya?
Ben şok oldum inanın, sanırım saçlarımın hiç beyazlamayacağını sanıyordum Büyük Hayalci olarak ben. Her daim genç kalacağımı falan sanıyordum herhal J Ancak on iki saatte attım bu acımı J
Bazen kendime üzülme, sızlanma izni veriyorum. Sızlanmak, üzülmek, şikâyet etmek eskiden benim kod adımdı. Bu bağımlılıktan kurtuldum ama arada insan özlüyor be J
Sızlanma keyfimden sonra tekrar aynaya baktım ve dedim ki:
‘ Vay be Sevgi Perisi, bu aklar senin olgunluk ifaden’
Evet, büyüdüm ben Can Kuşlarım. İnanıyorum ki kendimle yüzleşmek yerine herkesi, her şeyi suçlasaydım başıma gelenlerden dolayı o üç ak beyaz tel olmayacaktı saçımda. O zaman çok kolaydı. Sorumluluk almak yoktu. Ben hep haklıydım. Ağlardım, sızlanırdım ve bundan zevk alırdım. İnsan zevk aldığı şeyler yüzünden yıpranmaz.
Sonra, kendimi bulma yolculuğuna çıktım. Uzun, yıpratıcı bir yolculuktu. Bu yolculukta kendimi bildim. Gerçekte kim olduğumla, gerçek düşüncelerimle, yargılarımla, inançlarımla tanıştım. Yüzleşmelerim ağırdı. İnsanın kendini olduğu gibi kabul etmesi en zor şey şu hayatta. Çok az insan kendindeki kusurlarını cesurca kabul eder ve itiraf eder. Ağlamaktan zevk alan ben yolculuğumdaki ağlamalarımdan hiç de zevk almadım, alamadım. Ama içli, içli gerçekten nasıl ağlanır öğrendim. Arada kendimden midem bulandı, o kadar bulandı ki defalarca kustum. İştahtan kesildim. Aylarca baş ağrısı ile dolaştım. Sonra zihinsel arınma yani zihinsel inançlarımı ve yargılarımı temizlerken diş etlerim ilk defa arıza yaptı, dişlerim çürüdü. Bir süre oto kontrolümü kaybettim ya da öyle sandım ama iki şekilde de elimdeki bardağı, tencereyi, tavayı defalarca düşürdüm. Sonunda başardım. Olgunlaştım. Bunca şeyin sonunda saçıma ak düşmüş çok mu? Onlar bana her daim yolculuğumu hatırlatacaklar.
Zaten eninde sonunda olmayacak mıydı? Bedensel yaşlanmadan olacağına, bir sebep yüzünden olması benim için uygundur. Yaşadığımı, cesaretimi gösterir. Bu yolculuk sırasında bazı zamanlarda yaşamadığımı hissettim. Evet, yaşamadım yaşamın can canını belki ama ruhumun en derinliklerinde aslında yaşıyordum. Can can yoktu hayatımda belki ama derin yüzleşmeler, değişim dönüşümler, deli kitap okuma vardı. Sayısını unuttum okuduğum kitabın. Bu yolculuk yüzleşme, değişim, dönüşüm ve öğrenme yolculuğuydu. İlahi oyuna dâhil olmuştum.
Bunu neden yaptığımı çok sorguladım. Geri zekâlı mıydım ben acaba yaşıtlarım eğlenirken ben başka dünyadaydım ve kendimi yerden yere vurmakla meşguldüm. Sonra buna kabul verdim. Çünkü bu yolculuğa planlı, programlı çıkmadım. Ama hiçbir şey için de bu kadar hevesli, kararlı, istikrarlı olmadım. Öyle ise vardı bir sebebi. Şu an size yazmam bile bir sebeptir. Bilgelik kazandım. Ama sizden üstün değilim sadece ben farkındayım. Hatırlayın, hepimiz bilge ruhlarız. Hepimiz üstadız.
Neticede yüksek farkındalığımla birlikte artık beyazlarım da var. Yaşlanmaya da kabul verdim. Her yaşın güzelliği ayrı.
Otuzlu yaşlarım gümbür gümbür geldi ve bu zamana kadar dolu dolu geçti. Beş senede geldiğim olgunluğa bu yolculuğa çıkmasaydım belki ellili belki de altmışlı yaşlarımda gelirdim canım acıya acıya. Bunu seçmedim, iyi ki seçmedim. Varsın olsun saçımda beyaz olsun. Yaşadıklarımdan ders çıkartmayı öğrendim ya yaşasam da ölsem de gam yemem. Yaptığım yanlışı sevmeyi ama tekrarlamamayı öğrendim. Burası garip bir alan, yanlış yapmadan doğruyu bulamazsın. Yanlışın doğruyu götürmediğini, yanlış yapmaya hakkım olduğunu öğrendim. İç sesimi dinlemeyi öğrendim. İç sesimin onaylamadığı şeye dikkat etmeyi öğrendim. Onun benim rehberim olduğunu biliyorum.
Size şunu söyleyebilirim, beyaz hiçbir şeydir ama bilgi her şeydir.
Ben deniz saçına aklar düşmüş Sevgi Periniz size cesaret dolu bir yaşam ve sonucunda farkındalık, bilgelik diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder