Sevgilim,
Dün gece yine sigaram bitti, çok geç olmuştu çıkamadım. Uzun zamandır seni düşünmüyordum ama aklıma düştün işte.
Hatırlıyor musun bana sigara getirdiğin ve bahçe kapısından gittiğin geceyi. Ben o gece aradığında, evde yana yakıla çantalarımı, çekmeceleri karıştırıyordum belki bir sigara bulurum umuduyla. Tam artık kül tablasındaki izmaritlere gözümü kestirmiştim, aradın.
Ben stres yapmıştım. Sense sesimi duyduğun için mutluydun. Konuştuk, kapadık. On dakika sonra kapımdaydın elinde sigara. Aradın ve cama çık dedin. Açtım perdeyi ve seni gördüm. O an hem çok şaşırdım hem de çok sevindim. Koşa koşa geldim dışarıya, elinden sigara paketlerini aldım ve tekrar koşa koşa eve kaçtım. Sanki ergenmişim de ilk aşkımı yaşıyormuşum gibi. Sonra cama yaklaştım tekrar, baktım ki oradasın. Kısa bir süre ellerin cebinde bana baktın ve arkanı dönüp gittin, ama biliyordum gülümsüyordun. Çünkü sen de bana âşıktın değil mi?
Dün gece yine sigaram bitti ama beni arayan sen yoktun. Neredeydin? Başka bir aşkta mıydın? Ben seni arayamam artık sevgilim, kendime söz verdim hatta arkadaşlarıma bile verdim. Bana bu kadar acı çektiren sene onlar bile karşı .
Peki, aradan vakit geçince neden çekilen acılar unutuluyor da güzel anlar özlemle, yüzde gülümsemeyle hatırlanıyor? Ben sen de çok mutlu oldum acı çektiğim kadar. Gece son sigaramı içmeden, seni düşünerek ve gözümden düşen bir damla yaşla uyuyakaldım.
Sabah kalktım, pijamalarımla, ayağıma terlikleri geçirerek sensiz yeni başlayan bilmem kaçıncı güne merhaba diyerek çıktım, bakkala gittim, sigaramı aldım. Beni neşeli görmeye alışkın bakkal amca bile takıldı bugün hüzünlüsün diye. Sadece gülümsedim. Ama içimden feryat ettim; sevgilimi özledim bakkal amca diye. Öylece gerisin geri döndüm. Evde temizlik var bugün, ama ben de bir icraat yok. Eskiden dağıttığın eşyalarını toplar, kirlilerini ayırır, yıkardım. Artık senden bana kalan hiçbir şey yok, bir fotoğrafımızın olmadığı gibi. Keşke o olsaydı da arada onlara bakarak anılara dalabilseydim. Sen candın. Bunu bilirdin. Can neredesin? Bu kadar çabuk mu unuttun beni? Zaman öylece akıp gidiyor. Seninleyken de akıp gitmedi mi ki sanki? Neyse bugün canım sıkkın, özledim seni ama yapacak hiçbir şey yok. Bazen çaresiz kabul edilir sonlar, bitişler ve yeni başlangıçlara geçilir. Geçilir, geçilir de ben neden geçemiyorum can? Neden oradan oraya savruluyorum? Neden onunla bununla takılıyorum, sözüm ona hayatıma devam ediyorum değil mi? Takılıyorum da neden mutlu değilim, ya da dikiş tutturamıyorum? Sen tutturabildin mi? Var mı hayatında biri? Ona da âşık mısın? Seni bilemem ama ben sana hala aşığım. Aşk kolay terk edilmiyormuş, öğrendim seninle.
Sigaram bitmek üzere, son nefesle birlikte o geceki anımızı da bir dahaki sigarasız kaldığım geceye kadar anı bankamın raflarına kaldırıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder