Yoldaşlarım geçenlerde kahvemi yudumlarken her şeyin ne kadar da yolunda olduğunu düşündüm ve mutlu oldum, içimde rengârenk balonlar havaya uçtu sanki. Sonra bunu face book ta paylaştım. Telefonunu sildiğim ve hayatımdan çıkarttığım Halit Efendi benim mutlu olmama çok sevinmiş bir de üstüne üstlük bana akıl veriyor hep mutlu ol emi diyerek. Bak Bak! Halit sen bana en son akıl verecek kişisin. Uyanık; ben mutlu olacağım, senin bana yaşattığın acıları unutacağım sen de vicdanen rahatlayacaksın. Senin kulaklarını kapattığın, duymaya bile dayanamadığın bana yaşattığın acılarımı unutursam, üstünden bir yük kalkacak değil mi?
Yok, öyle yağma. Unutmam ki unutamam. Ama artık umursamıyorum, geçti ve gitti. Zaman her şeyin ilacı. Hayatıma devam ediyorum. Sen benim yarattığım ilizyonumdun. Seni hayatıma çektim, görev verdim ve bana acı çektirdin. Güya bu acıdan tekâmül edecektim. Baya güzel oynadın rolünü tebrik ederim. Ama artık böyle oyunlar oynamama gerek kalmadı. Artık aşkın acı çekmek olmadığını biliyorum. Sen benim ilizyon aşkımdın. Olmasan bana acı çektirmezdin. Oyun sona erdi. Erdi de senin vicdanına ne yapmalı onu bilemiyorum. Pek de bir şey yapmaya niyetim yok çünkü hala acı bedensin ve farkında değilsin. Hayır, sen mutluluğun anlamını bilmezken, karşındaki aynayla yani içindeki gerçek senle yüzleşemezken kalkıp bana akıl vermen akıl almaz bir durum. Halit’ciğim önce sen kendine bir baksan! Mutlu musun? Ben sana söyleyeyim. Hayır değilsin. Üstüne üstlük mutluluğu huzuru arama yolunda başkalarını da mutsuz ve huzursuz ediyorsun. Zaten aksini yapamazsın. Neysen onu yansıtıyorsun karşındakine de. Belki bunları sana söylediğim için bana kızıyorsun içten. Ne yapalım doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Ben de zamanında çok kovdum, iyi bilirim. Ama bana değil de kendine kızsan. Ne demişler iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batıracaksın. Hey gidi hey. Sen hiç iğneyi batırdın mı kendine Halit? Sanmıyorum batırsan bu durumda olmazdın ve ben de sana bu yazıyı yazıyor olmazdım değil mi?
Yoldaşlarım, hepimiz kendi yarattığımız aşk oyunlarını yaşıyoruz. Yazıyoruz, roller biçiyoruz ve oynuyoruz. Ama eğer mutlu değilseniz benim gibi acı çekerek oyundan çıkmanıza gerek yok. Ben biraz geç aydım ama olsun aydım. Şimdi yapacağınız şey eğer mutsuzsanız, acı çekiyorsanız bilin ki yanlış oyundasınız. Hemen o oyunu bozma ve yenisini yaratma yetisine sahipsiniz. Hem de en iyisini. Çıkalım ilizyon aşk oyunlarımızdan. Gerçek aşkta acı yoktur.
Sizi seviyorum ilizyon aşk oyunlarımdan çıkışlarımı ve gerçek aşkı sevdiğim gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder