Tamam, kabul ediyorum yaşadığımız bu dünya iyi değil Can Kuşlarım. Ama yaşadığımız dünyayı biz kötü yapıyoruz. Sistem böyle kurulmuş. Es kaza bu sistemden çıkmak istersen ebelenirsin. Yani zamansız uçan kuşu ebelerler Canlar, benim ebelendiğim gibi.
Zamanından önce sistemden çıkmak istedim, ne vardı bunda, neden ebelendim? Herkesin mutlu olduğu, çocukların kahkaha atarak koşuşturduğu, bolluk, bereketin eşit dağıtıldığı, adaletin yeşerdiği, seven ve sevilen bir dünyada yaşamak istemek suç mudur? Allah’ı sevmek ona aşkım demek suç mudur? Herkesi sevmek, sonsuz kabulde yaşamak suç mudur? Suçsa suçluyum. Zaten ebelendim L
Çocukluğumdan beri hayalciyimdir. Hep yarattığım ikinci bir dünyam vardı. Orada ben nasıl istersem öyle yaşar, istediğimi yapardım. Bunu bir kere bile dillendirmeyen ben bugün anneme itiraf ettim. Çocukken ikinci dünyamda hep iyi vardı ama gerçekte öyle değildi. Bazen hayal kırıklıklarım olurdu da içime kapanırdım. Sonra büyüdüm büyüdükçe sertleştim, hayallerimdeki mutlu, huzurlu, başarılı ben gerçekte tam tersini yaşadım. Ben hep iyiyi istedim, neden olmadı Can Kuşlarım?
Allah’a isyan ettim yıllarca, beni sevmiyordu, umursamıyordu. Dünya kötüydü, neden beni buraya göndermişti. Burada tek başına uçmaya çırpınan bir kuş misali çıkmazlardaydım ve o sadece seyirciydi farkımda bile değildi belki de.
Böyle olmayacaktı, artık ondan bir şey istemeyecek, kendi başımın çaresine bakacaktım. Buna mutfaktaki dolabın kenarındaki köşeye sinip hüngür hüngür ve iç çekerek ağlarken karar vermiştim. Sadece ben vardım. Öyle ise, önce kendimi değiştirecektim. Koca iki yıl buna baş koydum, tokatlar yedim, gözyaşlarım sel oldu. Gerçekle yüzleşmek hayalci insanlar için çok zordur, can acıtır. Sonra günlerden bir gün Allah’ı içimde hissettim. Ona duyduğum bütün öfkem, kırgınlığım uçup gitti, âşık oldum safça.
Hala hayal dünyam yaşamakta, öldürmedim. Öldüremem, öldürürsem ben de yaşayan ölü olurum. Orada çok mutluyum. Paralel dünyamda paraya ihtiyaç yok, kavgalar, hırslar, menfaatler yok. Hep ama hep güzel şeyler var. Bir süre hem uyanıkken hem de uykuda çoğunlukta bana özel alanımda yaşadım. Çok mutluydum masalımda. Şimdi ise uyku dışında buradayım. Mutlu muyum? Evet, mutluyum ama hayaldeki mutluluğumun yerini tutamaz. Hayal sınırım alabildiğine geniş. Neler yarattığıma inanamazsınız. Hayallerimdeki renkler, mekânlar, muhteşem, burayla alakası yok.
Rüyaya yatmak diye bir durum var, bilir misiniz? Ben çok iyi yaparım bunu. Çoğu bilinçaltımdaki inançları ve inançsızlıkları ya da durumları, döngüleri böyle buldum. Sadece uyuduğum bir dönem var. O sıralar ben mutluydum ki kimse anlamadı beni zaten anlayamazdı. Herkes gerçekte, bense hayaldeydim. Herkes gerçekte mutsuzken ben hayalde mutluydum. Orada sorumluluklarım, zorunluluklarım, üzüntülerim yoktu. Burası acımasızdı, kötüydü, sevgisizdi, nefes alamıyordum, kalbim acıyor, ağlıyordu. Kalbiniz hiç acıyıp, ağladı mı?
Hayal dünyamda kötü olmadığını keşfettim. Ben neysem dünyada oydu. Hayal dünyamda ben ve herkes çok iyiydi, yaşam da güzeldi. Gerçekte serttim, hasarlarım, kapanmayan yaralarım vardı kendimce, öyle ise yaşamımda hasarlı ve sertti. Gerçekteki ben yumuşadı, pamuk gibi oldu. Arada çok nadir de olsa sertliğim gücünü hissettiriyor bana ve başkalarına J çünkü gerçek dünyadaki insanlar hala çok sert.
Bugün geldiğim noktada biliyorum ki, yaşama uyum sağlayamamam tamamen hayalciliğimden kaynaklanıyor. Ama kim ispat edebilir ki buranın gerçek yaşam olduğunu? Belki de rüyalarımda yaşadığım dünya gerçektir. Kim bilebilir?
Çok naif, kırılgan bir tarafım var Can Kuşlarım ve çok baskın. Gerçek dünyada çoğunlukta örtülüyorum bunu, kartal gibi, aslan gibi oluyorum. İnanın bu tarafımı yaşamayı tercih etmezdim ama kabullendim. Çünkü saf sevgi perisi bu acımasız dünyada ezilir, yaralanır L
Ben Büyük Hayalci Sevgi Periniz sizi masalsı dünyamdan sevgiyle selamlıyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Sizleri çok ama seviyorum gerçekte de hayalde de HATIRLAYIN!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder