Can Kuşlar depresyona eğilimli misinizdir? Ne sıklıkta diplere inersiniz? Ya da hep mutlu musunuzdur? Eski ben o depresyon denilen durağın en vazgeçilmez müdavimiydim. İlk ağır, gerçek depresyonumu yirmi yaşındayken geçirmiştim. Of ne günlerdi. Geceleri hiç uyuyamazdım. Karanlık çökünce içim de kararırdı. Bir ay boyunca aynı t-shirt ve kot pantolonla gezdim. Sigaraya başladım. Yemeden, içmeden kesildim. O gün bugündür yemek benim için hayatta kalmak için sadece bir araçtır. Sigara ise tek kadim dostumdur. Ne de olsa mutsuz hayatımın kodu açıldığında bunlar bana can yoldaşıydı. Peki; sebep neydi? Terkedilmiştim sadece ve sadece. Bu olay benim sevgili Egomun ilk savaşıydı ve sonu gelmek bilmeyecekti. Ben bir kere düştüğüm o dipleri çok sevecek ve orada yıllarca sörf yapacaktım. Yaptım da; ta ki en dibe düşünceye kadar. Siz hiç en dibe düştünüz mü? Ya da size göre dibin dibi nedir? Çünkü görecelidir. Benim dibim ölmekti. Artık bu dünya da yaşamak istemeyeşim ve geçiş talebim benim en dibimdi. Tabi bu konuma öyle hemen gelmedim. Zamanla, yavaş yavaş, sinsice geldim. Hatta ve hatta çocuğuma bir video bile bırakmayı planlamıştım. Söyleyeceklerimi de belirlemiştim. Ne acı değil mi? Şimdi merak ettiğinizi biliyorum, neydi acaba derdim? İnanın incir çekirdeğini doldurmayacak kadardı sorunlarım. Sorunun ta kendisi bendim. Mutsuzluk iksirinden içmiştim sanki. Mutlu olmaktan bir haberdim. Şükretmek nedir bilmiyordum. Egom tavandaydı. Ne de iyi eğitim almış, kolejde okutulmuş, ailesi tarafından ellerinden gelen en iyi şekilde büyütülmüş biriydim.Kendimi bir şey sanmaktaydım. Ama sonra anlayacaktım aslında çok affedersiniz bir halt olmadığımı. Mutsuzluğa çengel atmıştım. Kalbim buzla kaplanmıştı. Sevgi yok, şefkat yok, bolca mutsuzluk ve kibir ve öfke vardı. Öfkeliydim çünkü hakettiğim hayatı yaşamıyordum. Daha fazlasını verseniz hatta ve hatta boğazda ev de verseniz beni mutlu etmez, olsa olsa egomu ve kibirimi büyütürdü. Zaten bunlar da ölmekte olan ruhumun fermanı olurdu. Bunları ancak 'bir dakika bir yerde yanlışlık var dedikten' sonra yüzleştiğim sırada anlayacaktım. Yüzleştim, evet çok ağır oldu inanın. Sadece altı ay baş ağrısıyla yaşadım. Ama bir gün bile yılmadım. Ruhum yükselişe geçmişti bir kere. Deprsyonlarımın, diplerimin bir amacı vardı tabi ki. Ortalama bir insan olsaydım, uyanamazdım, farkedemezdim öz benliğimi, gerçekte kim olduğumu. Hatırlayın, diplerden destek alırsınız ve daha yükseğe zıplarsınız. Ortalarda olsaydım destek alacağım bir yer bulamazdım. Aslında depresyon kodum benim yükseliş kodumdu. Önce egomu, kibirimi, memnuniyetsizliğimi, allaha isyanımı büyütmeliydim. Öyle de yaptım. Düştüm, eh biraz kalktım ve sonra tekrar, tekrar. Düştüğümde anlamadıkça daha da diplere düştüm taki ben farkedinceye kadar, ayılıncaya kadar. Ruh olarak ben zor yolu seçmiştim zaten bence başka da yol yoktu o gün için. Hiç bir varlık burnu sürtünmeden yükselemez. Kural budur. Diplerimi seviyorum şimdi. Büyüttüğüm egomu, kibirimi ve öfkemi de. Hatırlayın kötü deneyimlenmeden iyinin farkına varılamaz ve değeri bilinemez. Hele ben hiç bilemezdim.
Bu yüzden kendimi çok seviyorum ve takdir ediyorum. Şimdi egomun efendisi benim. Kibirimi küçülte küçülte sildim. Öfke mi? Var olan kemikleşmiş öfkelerimin yerinde yeller esmekte artık :) Tabi dünya da yaşıyoruz arada çok az da, anlık da olsa öfkelenebiliyorum ama anında temizliyorum. Çünkü öfke gerçekten öldürür Can Kuşlarım :(
Genelde bize düşüş maddi olarak adlandırılıyor.Ne de olsa madde dünyası :) Ben onu da yaşadım. Hem de dibine kadar ama inanın ruhsal olanı daha ağırdır. Ama yükseliş muhteşemdir. Size garanti veriyorum. Ama kolay değildir size hokus pokus yapamam, bana da yapılmadı. Tırnaklarımla geldim şu durumuma ama şunu söyleyebilirim artık bu kadar zor olmayacak. Öncü birlik zorlukları yaşadı ve tecrübe etti. Size dünya da yol gösterecek ışık aileniz var. Ayrıca tanrı ve ilahi ulu varlıklar buna meleklerimiz de dahildir yanınızdalar ve yardım çağrınızı bekliyorlar. Sadece isteyin ama tanrıdan ve onun ilahi ulu varlıklarından. Hatırlayın sizler de hepiniz teker teker çok değerli varlıklarsınz. Size yol göstermesini isteyin. Yoksa her dersinizi kafa göz yara yara yaşayacaksınız. Buna gerek yok inanın. Sadece gönülden isteyin. Tanrı sizin yanınızda ve sizi çok seviyor. Ama tabi seçim sizin. Belki de beni rededeceksiniz, kafanızın dikine gideceksiniz ve deneyimlemek isteyeceksiniz. Doğaldır. Bu sizin hakkınız. Bu yaşam sizin ruhsal yolculuğunuz. Özgür iradeye tanrı bile karışmaz. İstediğinizi yaşayın Can Kuşlarım ama tek dileğim kafanız, gözünüz yarılmasın, canınızın yanmasın, ruhunuz kirlenmesin çünkü sizi çok ama çok seviyorum kendimi, ışık ailemi sevdiğim gibi.
Şimdi size sevgimi gönderiyorum,lütfen alınız.
ben hep şey derim bi pinpon topu düşünün nasılki yere vurur vurmaz hızla yukarı çıkar insanda dibe nekadar vurursa okadar hızlı çıkıyo ve inanın ben o dibe vuruşlarımı çok seviyorum çünkü her defasında okadar hızla çıktımki yukarı şimdi bunun keyfini çıkarıp bol bol şükreidyorum:))
YanıtlaSilSevgili Özlem harikasın :) ben düşünememiştim evet ya zıplayan top gibi. İşte ben oyum tıpkı sen gibi Can Kuşum. Seni seviyorum...
YanıtlaSil