Üzülme!
Dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları
söyleme bana
Elinde olanlardan
bahset can!
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz
mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek
mi?
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta...

* Mevlana

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Merhaba

Ben ta uzaklardan aynı zamanda da çok yakınından sesleniyorum sana. Hem çok tanıdığım hem de çok yabancıyım sana. Ben seni çok iyi tanırım, bilirim. Bunca zaman boyunca mutluluğunda, hüznünde, göz yaşlarında, zaferlerinde, kayıplarında, aşklarında hatta Tanrıya kırgınlıklarında, isyanlarında yanındaydım. Seni hiç bırakmadım, bırakmayacağım da sana söz hem de sevgi sözü.
Çünkü aslında ben senim sen de bensin. Hatırlayabildin mi? Yoksa gözün bir yerden ısırıyor da çıkartacak mısın? Yok çıkartamadın mı? Peki kendimi anlatmaya devam edeyim o zaman…
Dedim ya ben senim  sen de bensin. Bunca zaman seninle konuştuk dertleştik, kararlar verdik, aşklar yaşadık, sevindik, üzüldük ama sen yolculuğumuz boyunca beni gerçekten ama gerçekten hiç dinlemedin. Hep bildiğine okudun. Biliyorum yine dinlemeyeceksin ama beni hep sevecek, tutacaksın içinde ama aradaki fark, artık ben de varım yolculuğunda. Seninle her gün konuşacağım, anlatacağım hem de her şeyden. Aşktan, sevgiden, insanlardan, Tanrıdan kısaca hayattan…
Bu sefer beni dinleyeceksin almak “istediklerini” alacaksın,yoluna devam edeceksin.
Unutma kararları sen alacaksın…HAYAT  senin…
Tanıdın mı beni? Evet ben senin iç sesinim; ta uzaklardan doğarken yanında getirdiğin, yol arkadaşınım. Sana sevgi, neşe dolu merhaba :) 
Benimle hayatı, sevgiyi  kısaca seni keşfetmeye hazır mısın ? Haydi ver elini korkma…Zamanın şimdi ! Ben tam da zamanında buradayım ve seni özlemle, sevgiyle bekliyorum…Geliyor musun?

6 yorum:

  1. Sana da merhaba... seninle yolda yürümek zevkli olacak....

    YanıtlaSil
  2. bekleyin bende geliyorum ! :)

    YanıtlaSil
  3. Haydi al elimi, bana beni ögret. Korkmuyorum artik seninle tanismaktan biliyorum ki sevgi yolu bu, sevgiden korkulmaz ki...Hazirim her ne olacaksa bu yolda seninle gitmeye hazirim...

    YanıtlaSil
  4. .....okumak istedim ..birkac satir okudum ama okuyamadim...butun bunlar nerdeyse benim yasadiklarim sanki...ozur dilerim okuyamiyacagim..belki arada acar bakarim... belki birgun bir sey yayinlarim ...belki birgun ...yok yazamiyrum da, simdilik noktaliyorum

    YanıtlaSil
  5. ...bugun benim isim gunuymus ve bugun bu yazilar bana hediye imis ..ama ne hediye, aci dolu aldigim ilk hediye.. olsun, buna da raziyim. Herseye raziyim, aciya bile

    YanıtlaSil

İzleyiciler


Osho

‎''Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi
yoktur. Birçok kere birçok şey insanları yanlış yola yönlendirir çünkü doğru
kapıya gelmek için birçok kere yanlış kapı çalınır. Hayat böyle...

Eğer ilk seferde doğru kapıya rastlanılırsa onun doğru
olduğu anlaşılamaz. Her yer, her şey kırmızı olsa başka hiç bir renk olmasa
kırmızının ne olduğunu kimse bilemezdi. O yüzden son tahlilde hiç bir çaba
boşuna değildir. Her çaba kişinin gelişiminin doruk noktasına ulaşmasına katkı
yapar. İnsan asla kararsız olmamalı... Yanlış yola sapmak endişe yaratmamalı.
İşte bu önemli bir sorundur. İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları
öğretiliyor.

Onlar yanlış bir şey yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, hiç
bir şey yapmıyorlar, hareket kabiliyetini yitiriyorlar. Mümkün olduğu kadar
hata yapın. Ama bir şeyi unutmayın. Aynı hatayı tekrarlamayın. O zaman gelişirsiniz.
Yoldan sapabilmek özgürlüğünüzün bir parçasıdır. Bu doğru, bu yanlış diye bir
şey yok. Hayat o kadar kesin değil, onu bu kadar kolay etiketleyip
sınıflandıramayız. Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğu bilinen
bir eczane değildir. Hayat bir gizemdir, her an tetikte olunmalıdır. Neyin
doğru neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenilemez.
Hayat çok hızlı ilerler dinamiktir, iki an asla birbiri ile aynı değildir, o
yüzden bu anda doğru olan bir şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir. Bu
değişen hayata nasıl tepki verileceğine kişi o anda karar vermelidir.

Hayat böyledir..
Onun için hazırlık
yapamazsın..
Onu hazır bir şekilde
bekleyemezsin..
Güzelliği bu, anlamı
bu.
Her zaman şaşırtır ve
sürprizlerle gelir.
Her anın sürprizlerle
dolu olduğunu ve önceden hazırlanan hiç bir yanıtın uygulanabilir olmadığını
görürsün...
Eğer gözlerin varsa…''


UBUNTU :)

UBUNTU :)
Afrika'da çalışan bir Antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvalara ilk ulaşanın ödülü o meyvaları yemek olacaktır.Onlara "hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak" der.O anda bütün çocuklar elele tutuşur, koşup ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyvaları yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu yanıtı verirler; Bu UBUNTU'dur. Nasıl olurda diğerleri mutsuz iken birimiz o ödülü yiyebilir ki ? Ve UBUNTU'nun anlamını açıklarlar onların dilinde UBUNTU "Ben biz olduğumuz için ben'im" demekmiş

Bob says

Bob says
Onun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa kabul edersin ki; insanlar hata yapar onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir. Kalbini. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil.
Dünyayı daha kötü hale getirmeye çalışanlar bir gün bile durmazken, ben nasıl durayım?

Ömer Hayyam;


Evvela;

Benim rızam olmaksızın

Dünyaya getirildim.

Hayatta;

Hayretimden başka bir şeyim artmadı

Sonra yine elimde olmadan

Bu dünyadan göçeceğim

GELMEKTEN, KALMAKTAN, GÖÇMEKTEN

Maksat ne?

Hala anlamış değilim!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı