İçesim var ve tabiî ki güzelleşesim. Haydi, gelin içelim. Var mısınız? Benimle ya da ayrı ayrı fark etmez yeter ki bir anı paylaşalım. Var mısınız? İçelim şişenin dibini görene, son damlasına kadar. Alkolün damarlarımıza karışmasını beklemeden neşelenelim, güzelleşelim. Kafamız iyi olsun içmeden. Sarhoş olmaya hazır olalım. Sokaklarda yürüyelim sallana sallana, düşe kalka. Şarkılar söyleyelim en yükseğinden, dans edelim el ele. İçtiğimiz şişeleri kıralım, kırılan kalplerimize inat. Koşa koşa sahile gidelim, kayalıklarlarda sek sek oynayalım. Gökteki ayı izleyelim, kalbimizdeki kuşları uçuralım, çocukluğumuzda uçurduğumuz uçurtmalar gibi. Ağacın altında mola verelim, içmeye, gülmeye devam edelim içimizdeki gözyaşlarına inat.
Bitirdiğimiz şişeleri kırmadan onlarla şişe çevirmece oynayalım, en sorulmaz soruları soralım ergenliğimizdeki gibi. Don ateş oynayalım çimlerde ayaklarımız çıplak. Yüreğimiz gibi donup, içimizdeki ateş gibi koşalım. Ateşimiz buz dağımızı eritsin. Yanalım, yanınca üstümüzü çıkartıp güzelim tertemiz Marmara denizimize atalım kendimizi, serinleyelim. Yüzelim ufka kadar yarış yapalım çocukluğumuzdaki gibi. Birinci olmasın, hepimiz madalyamızdan birer yudum alalım. Yatalım çimlere sere serpe ıslak vücutlarımızla, yıldızları izleyelim, güneşin doğuşunu bekleyelim heyecanla, ilk aşkımızın elini tuttuğumuzdaki heyecanımız gibi. Güneş yüzünü bize gösterdiğinde sevinç çığlıkları atalım, ilk doğduğumuzda ışığı gördüğümüz an gibi. Sarılalım birbirimize. Kutlayalım yeni gelen günü. Parti verelim doğum günü partilerimiz gibi. İçimizdeki neşe fişeklerini gökyüzüne fırlatalım sonra da izleyelim. Var oluşumuzu kutlayalım. Evrendeki varlığımızı kutsayalım. Bir olalım tıpkı evrenin de tek olduğu gibi. Yaşam kaynağımıza bağlanalım tıpkı gönüllerimizi, ruhlarımızı birbirine bağladığımız gibi. Birbirine kenetli ellerimizden sevgi enerjisi yayılsın dünyaya. Kahkahalarımız bütün canlıları uyandırsın, kuşlar alsın götürsün başka diyarlara neşemizi. Gelin yaşamak için tek yerimiz olan dünyayla barışalım. Dünya dönerken biz de dönelim kutu kutu pense oynadığımız gibi. Biz de topraklanalım çıplak ayaklarımızla, toprak ana bizi bağrına bassın. Zamanı durduralım, saatlerimizi sevgi ve neşeye tekrar kuralım bilindik saatin tam da tersine. Sonra bulunduğumuz yere yatalım ve uyuyalım. Kurduğumuz saat çaldığında yeni benlerimizle kalkalım neşe ve sevgiyle cıvıl cıvıl. Henüz uyanmış, sokağa çıkan herkese sevgimizi ve kahkahalarımızı verelim ve çoğalalım.
Var mısın bir olmaya, sevmeye, neşeye, kahkahaya? Geliyor musunuz benimle içmeye ve güzelleşmeye?
Unutmayın sizi seviyorum, içmeyi sevdiğim, güzelliğimi sevdiğim gibi.
içkiye bu açıdan hiç bakmamıştım valla süperrr..
YanıtlaSilBen varım... :)))
YanıtlaSil