Kadıköy… Kadıköy ile ilişkim ikiye ayrılır. İlki üniverite yıllarımda başladı. Kendisini pek sevmezdim. Çok pis bir yer gelirdi bana. Ben sosyetiktim ya. Ben ancak Bağdat caddesine takılırdım. Arkadaşlarımla bazen giderdim Kadıköy’e. Sahilde hasır vardı. Hatırlar mısınız?
Ay hiç anlayamazdım insanlar neden kendine işkence yapıp da o küçücük taburelerde otururdu ki. Ben de otururdum arada ama içimden söylenerek. Burnu Kaf dağında içinde zavallı Little Dreamerken. Pek bilmezdim zaten. Çok kalabalıktı offf çok sıkıcı, bunaltıcı.
Daha sonra büyüdüm içimdeki little dreamer da büyüdü. Aynı şeyleri farklı görmeye başladı. Dar dünyasından çıkmaya genişlemeye, keşfetmeye başladı. İşte o keşiflerimden biri Kadıköy’üm. Çok seviyorum. Şu an yaşamak istediğim tek yer. Öyle Moda falan değil. Kadıköy merkez. Bahariye olabilir hem de süper olur. Nasıl bir enerji ve sinerjisi var değil mi Kadıköy sevenler? Her şey var. Dünde oradaydım. Allahlım insan kalabalığı falan değildi insan seli vardı dün. Bahariye’nin girişinde sağda banklar vardır. Çok severim orayı. Oturdum ağacın altına, yaktım bir sigara başladım dikizlemeye. Allahım herkes oradaydı. Bir siz yoktunuz yanıııı. Çok kalabalık bir memlekette yaşıyoruz ama ben seviyorum şikâyet etsem de. Sanırım ben bu şehre ve Kadıköy’e aşığım ve başka bir yerde yaşayamam. Kadıköy'ü fütursuzca, deli ama dolu dolu dibine kadar yaşayan sınırları olmayan, zincirlerini kırmış cıvıl cıvıl güzel nazlı, işveli ve cilveli bir kadına benzetirim ben. Sonra bahariye de kulağımda müzik bangır bangır dolaştım. İvana’cım Allah seni inandırsın on altı liraya bir elbise aldım mango’dan çok şık tam sizin programa layık. Valla. Sonra arkadaşımla her zaman takıldığımız Bahariye girişindeki, otobüs duraklarının üzerindeki cafede mükemmel bir ziyafet çektik kendimize. Aslında genelde akşamüzerleri özellikle yazın bira patates keyfi yaparız ama dün çok acıkmıştık. Orası bana huzur verir. Ağaçların altında onca gürültünün, karmaşanın içinde cennette hissederim kendimi. Sanki cennetten cehenneme bakmak gibi. Tavsiye ederim hepinize. Yalnız dün garsonlar bunalımdaydı sanırım. Ama olmalılardı bence. Çünkü kafelerinde bir erkek harikası oturmaktaydı. ( Bu konu üzerine ayrı bir yazacağım bekleyin).
Şahsen benim ağzım açık kaldı. Bütün inançlarımı yıktı adam ya. Hala etkisindeyim inanın. Bekleyin.
Kadıköy fırsatlar yeri. Değerlendirin. Çok ucuza çok güzel kıyafetler alabilirsiniz. Ama asıl bomba arkadaşımın tam merkezde iki buçuk liraya fön çektirmesiydi. Evet, tam tamına iki buçuk lira. Ben inanamadım ve bizzat gittim olay yerine. Gerçekten dünün oscarını fönü çeken arkadaşa veriyorum. Çocuk otomatiğe bağlamış arkadaş ya. Bir de fön çekti. Ah ah kazıklanıyorum, kazıklanıyoruz. Fakat ben arkadaşıma aynen Sen utan mıyor musun o bozuklukları vermeye diye sordum. İnsan utanır yahu. Ama bir kalabalık, sürüm olayı. Akıl işte. Bravo. Bundan sonra saçlarımızı nerede yaptırıyoruz kızlar? İvana’cım, Eda’cım siz de takılın valla. Eğer beni yurt dışından okuyanlarınız varsa ben sizin yerinize gezerim. Varsa başka özlediğiniz yerler yazın bana. Sizin yerinize gideyim ve anlatayım.
Sizi seviyorum, Kadıköy’ü sevdiğim gibi.
Kadıköylüyüm kesinlikle....
YanıtlaSil